Gabart: ‘Zayıf görünmemek için bilgi vermedim’

Vendee Globe 2012-2013’ün ikinci finişi beklendiği üzere Banque Populaire’in skipper’ı Armel le Cleac’h’ten geldi. Cleac’h Gabart’tan 3 saat 17 dakika 12 saniye sonra finiş verdi. Böylece iki yarışçı, Vendee Globe tarihinin en yakın iki finişini gerçekleştirmiş oldu. 2005’teki yarışta birinci Vincent Riou ve ikinci Jean Le Cam arasında 6 saat 33 dakika fark vardı.

Bu arada Gabart pontonda binlerce kişi ve basın ordusu tarafından karşılandı. Karşılama töreninin ardından da 78 günlük macerasını anlatmak üzere basın toplantısıyla izleyicilerin karşısındaydı. Gabart basın toplantısında yarışıyla ilgili çok ilginç bilgiler verdi. Özetle şunları söyledi:

Son iki buçuk ayımda tamamen bu yarış vardı hayatımda. Şimdi bitti ve ben kendimi çok garip hissediyorum.

Amacım bu yarışta elimden gelenin en iyisini yapmaktı ancak birinci olacağımı düşünmüyordum. Hem Macif hem de ben çok hırslı değildik. Hint Okyanusu’nda Armel’i geçtikten sonra Vincent’ın yarış dışı kaldığını ve Jean Pierre’in arkada olduğunu biliyordum. İşte o zaman kazanabileceğimi düşünmeye başladım.

Armel’e çok teşekkür ediyorum çünkü bu yarışı benim için eşsiz kılan tek neden kendisi. Ona karşı mücadele etmek benim için çok özeldi. Armel’i gördüğümde bana böylesine güzel bir yarış imkanı tanıdığı için teşekkür edeceğim, tabii beni geçmediği için de…

Armel le Cleac'h

Dört yıl önce Michel Desjoyeaux yarışı kazandığında basın toplantısında bir izleyiciydim. O zamandan bu yana yaşadıklarım inanılmaz. Hala gerçek mi farkında değilim.

Vendee Globe’daki en büyük zorluk karşılaştığınız problemler. Tek bir problem olsa sorun değil ancak aynı anda birçok problemle uğraşmak korkunçtu.  

Dün gece son olmasına rağmençok zordu çünkü hava çok sertti ve dev dalgalar, gemi trafiği finişe ulaşmama engel olabilirdi. Ancak yine son gece olduğunu bildiğim için psikolojik olarak daha kolay atlattım.

Yarış süresince birçok problemle karşılaştım ancak bunları size söylemedim. İlk sorun enerji üreten makine bozuldu. Ayrıca sistemin içine deniz suyu girmişti ve pompalamak da işe yaramıyordu. Ancak tamir ettikten sonra yapabildiğimi görünce kendime güvenim arttı. Çıkan her sorunun üstesinden geldikçe kendimi daha güçlü hissettim. Bu yarışta çok şey öğrendim.

Yarışı birinci bitirmemi sağlayan an Cape Horn’dan sonra Güney Atlantik’te verdiğimiz karardı. Ondan sonra da Armel’le aramızdaki mesafe hep 100-200 mildi.

Şu an bir Vendee Globe’a daha katılır mıyım gerçekten bilmiyorum. Birkaç gün dinlenmeye ihtiyacım var. Dört yıl önce birisi bana yarışa katılacaksın dese hiç düşünmeden tamam derdim. Bunu yapabilmek için gerçekten tutkulu olmanız gerekiyor. Şu an öyle bir tutku hissetmiyorum ancak birkaç güne kadar yine geri gelecektir. Eğer gerçekten yapmak istersem yeniden start hattında yer alırım. Gerçekten istemeden katılırsanız Vendee Globe’u bir ceza haline gelebilir.

Teknede 87 gün ve buna ek olarak acil durum için bir haftalık yedek yemek vardı. Dolayısıyla yemekle ilgili hiçbir sorunum olmadı, canım ne zaman isterse yedim. Hatta biraz kilo bile almış olabilirim. Geçen hafta son yiyecek paketimi açtım ve hala 15 günlük yiyeceğim vardı. Ben de sadece en sevdiklerimi seçtim.

Teknemle aramda çok özel bir ilişki var. Onunla gurur duyuyorum. Kara ekibi de çok iyi iş çıkardı. Banque Populaire ve Macif kardeş tekneler. Muhtemelen Hubert Desjoyeaux’nun da son tekneleri ve gördük ki harika bir iş çıkarmış.

Ailemle çok fazla konuşmadım. Haftada bir kez kız arkadaşımı ve oğlumu aradım. Yarışın sonuna doğru aramalarım biraz daha arttı. Daha çok email’leştik. Yazmak çok zordu ama onlardan gelenleri okumak kendimi çok iyi hissettiriyordu.

Finiş esnasında kanalda beni bekleyen kalabalığı görmek müthişti. Dört yıl önce Foncia’yı karşılarken izleyici botundaydım. Ancak skipper olarak karşılanmak bambaşka bir şeymiş. O insanlar olmasaydı, çılgın bir yarışta sadece kendi kendimize mücadele eden insanlar olacaktık.

Yarışın başında Michel Desjoyeaux’nun aksine birçok insanla iletişim halinde olacağımı düşünüyordum. Ancak ilk problemle karşılaştığımda bundan bahsetmemeye karar verdim çünkü diğerleri tarafından zayıflık olarak görünecekti. Sonra bu şekilde devam ettim. Armel’le savaşımız başladığında ise iyice acımasızlaştım ve hiçbir bilgi vermek istemedim.