RC44 Ironbond’un başı dertte

RC44 2013 serisi, bu yıl ilk kez yarışa ev sahipliği yapan Umman’ın Muskat kentinde başladı. Bu yıl yedincisi düzenlenen serinin ilk yarışı RC44 Oman Cup, dün profesyonel skipper’ların dümenciliğindeki 13 takımın match race karşılaşmalarıyla başladı.

İlk gün yarışlarının startı hava çok hafif olduğundan yarım saat tehirle başladı. Rüzgar 10-11kt’a ulaştığında yarışlar başladı. Güne damgasını vuran takım vuran takım, ABD’li Andy Horton’un skipper’lığındaki Rus Team Katusha’ydı. Gün boyunca yapılan hiçbir karşılaşmayı kaybetmeyen takım 6 puanla match race’lerin galibi oldu. Günü ikincilikle kapatan takım ise Russel Coutts taktisyenliğinde ve Brian Benjamin skipper’lığındaki Team Aegir’di. Altı karşılaşmadan dördünü kazanan Aegir’in skipper’ı Benjamin en çok Ed Baird dümenciliğindeki Synergy Team’i yendiği için mutluydu. Seriye geçen yılın sonunda katılan Benjamin, “Bugüne kadar hiçbir match race’e Ed Baird’ü yenememiştim. Dolayısıyla keyfim çok yerinde” dedi.

Bugün ise bu kez tekne sahiplerinin dümene geçtiği filo yarışları başladı. Filo yarışlarının ilk günü de Katusha birinciliği kaptırmadı. Günün en ilginç olayı ise aşağıda fotoğraflarını göreceğiniz kazaydı. Günün son yarışında şamandıra dönüşü esnasında Team Aqua’nın pruvası Ironbond’un kıçına çarptı. Çarpışma sonucu Ironbond’ın kıçındaki ek parça düştü. Ekiptekiler parçayı tutmaya çalışırken de böyle görüntülendi.

Umman ayağı 5 Şubat’a kadar devam edecek.

Fotoğraflar: Pierre Orphanidis

İkinci AC72 için geri sayım başladı

34. America’s Cup’ta ETNZ açık ara öncülüğünü sürdürüyor. Takımın blogunda yayınlanan bilgiye göre Kiwi’ler ikinci AC72’lerini önümüzdeki hafta suya indirecek. 60 bin saatlik çalışmanın ürünü yeni AC72 monte edilme aşamasında. Takımın Auckland Viaduct Limanı’nda devam eden montaj işlemi takımın fotoğrafçısı Chris Cameron tarafından böyle fotoğraflandı.

 

Vendee Globe’un üçüncüsü Alex Thomson

Alex Thomson’ın da Les Sables d’Olonne’a ulaşmasıyla Vendee Globe 2012’nin üçüncüsü belli oldu. Finişe birinci François Gabart’dan 2 gün sonra ulaşan Thomson yarışını 80 gün 19 saat 23 saat ve 43 saniyede tamamladı. Thomson yarış süresince ortalama 12,6kt hız yaptı ve 28.022 deniz mili aştı.

Thomson, 2000’de Ellen MacArthur ve 2005’te Mike Golding’den sonra dereceye giren üçüncü İngiliz oldu. Yarış süresince başına türlü talihsizlikler gelen ancak yılmadan yarışına devam eden Thomson, Vendee Globe’un başından beri amacının sadece yarışı tamamlamak olduğunu söylüyordu. İngiliz yelkenci bugüne kadar üç kez Vendee Globe’a katılmış ama teknesindeki sorunlar nedeniyle hiçbirini tamamlayamamıştı.

Bu arada yarışın ikinci İngiliz’i Mike Golding’den ise kötü bir haber geldi bu sabah. Teknesi Gamesa’nın salmasında problem yaşayan Golding, son 24 saattir sorunu gidermeye çalışıyor. Kamerayla teknenin altının incelenmesi sonucu sorunun, salmasının bir parçasının düşmesi olduğu belirlendi. Yarışı altıncı sırada götüren Golding’in 10 güne yarışı tamamlaması bekleniyor.

Salmasız halde yarışan Dick’in sırrı ne?

Jean Pierre Dick’in Virbac Paprec 3’ü tam bir hafta önce finişe günler kala salmasını kaybetmişti hatırlarsanız. Dick bir haftadır teknesinin salması olmadan yarışına kahramanca devam ediyor. Hatta birkaç gün öncesine kadar yarışı üçüncü sırada götürüyordu ama hal böyle olunca bu dereceden vazgeçmek zorunda kaldı ve en güvenli şekilde Les Sables d’Olonne’a ulaşmak için kolları sıvadı. Üçüncülük derecesini de, kendisine yardım için gelen rakibi Hugo Boss’un skipper’ı Alex Thomson’a vermişti.

Peki JPD, alabora olmadan bu tekneyi Atlantik’te nasıl götürüyor? Bir haftadır ben dahil birçok insanın merak ettiği bir konu muhtemelen. Tecrübeli yelkenci bunu nasıl yaptığını geçtiğimiz günlerde Vendee Globe TV’ye canlı bağlanarak anlatmış. Şöyle diyor Dick:

 “Salmasız bir tekneyle yelken yapmak tabii ki hiç kolay değil. Salmam düşünce daha önce aynı durumla karşı karşıya kalan Marc Guillemot’yla konuştum. Tecrübelerini benimle paylaştım. Bir de tekne tasarımcılarıyla görüştüm, onlar da bazı hesaplamalar yaparak bundan sonra nasıl hareket etmem gerektiği konusunda bana bilgi verdiler. Durum böyle olunca teknedeki tüm çalışma sistemimi de değiştirdim. Büyük yelken kullanamıyorum çünkü eğer bir sıkışma meydana gelirse teknem anında alabora olur. Alabora olmamı engelleyen en önemli unsur ise teknemin balastları. Dolu balastlar sayesinde tekne dengeli bir şekilde seyrine devam edebiliyor. Salmam olsa çok daha hızlı giderdim ama dereceye girmek artık pek de kafama taktığım bir konu değil. Eğer böyle devam edebilirsem finişi görürüm.”

Fotoğraf: Yvan Zedda

Tekne tasarımcısı Quentin Lucet de Virbac Paprec 3’ün durumuyla ilgili şunları söylüyor:

“Imoca 60’larda salma çok önemli ve her şey buna göre tasarlanmış. Dolayısıyla aslında kesinlikle salmasız bir şekilde yelken seyri yapmaması lazım. Balastlar dengeyi sağlıyor ancak bu durum hiç güvenli değil. Teknenin alabora olup olmaması tamamen denizin durumuna bağlı. Beş metrelik dalgalar çok tehlikeli olabilir ancak dolu olan balastlar neredeyse teknenin kendisi kadar ağır. Dolayısıyla dengeyi sağlıyor. Ancak tekne çok fazla yan yatarsa anında alabora olur. Yapılabilecek en doğru şey yavaş gitmek.”

Dick’n önünde finişe ulaşmak için halen 600 deniz milinden fazla mesafe bulunuyor. Hemen arkasındaki Synerciel’le Jean Le Cam ise JPD’den 1000 mil geride. Eğer Dick bu şekilde sürdürübilirse salması olmamasına rağmen yarışı dördüncü sırada tamamlayabilir.

Auckland yine Volvo Ocean Race’te

Fotoğraf: Scott Taylor

Volvo Ocean Race 2014-2015’in durak şehirleri teker teker açıklanmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Brezilya’nın Recife ve Itajai kentlerinden sonra Yeni Zelanda’nın Auckland kenti de yeni durak şehir olarak açıklandı.

Yarışçıların Cape Horn’a doğru yola çıkmadan önce son durakları olan Auckland, geçtiğimiz yıl da Volvo Ocean Race filosunu ağırlamıştı. Kentin geçen yarıştaki evsahipliği, 10 yıl aradan sonra gerçekleşmişti. Bu yıl Auckland dokuzuncu kez yarışçıları ağırlayacak. Dün yapılan basın toplantısında Volvo Ocean Race’in CEO’su Knut Frostad, “Bir önceki yarışta, 10 yıl aradan sonra yeniden Auckland’a doğru yelken yapmak eve geri dönmek gibiydi” dedi.

Auckland, 2014-2015 yarışının Alicante, Recife ve Itajai’den sonra dördüncü durak kenti olacak. Bu arada kentle yapılan anlaşmanın bir sonraki yarışı da kapsadığı açıklandı.

Mutluluğun resmi

Ben bu fotoğrafın altına yazacak bir şey bulamıyorum.

Extreme Sailing Series yeniden

Geçen hafta Naviga’nın internet sitesinde yazmıştık ama bir de Başüstü’nden duyurmakta fayda var. Bu yıl üçüncü kez İstanbul’da bir ayağına evsahipliği yapacağımız, yedincisi düzenlenecek X40’ların meydan muharebesi Extreme Sailing Series 2013, 5 Mart’ta Umman’da yapılacak ilk ayakla start alacak. Seride bu yıl birçok yenilik var. Bu yılın bizler için en heyecanlı gelişmesi ise ilk kez bir Türk takımının İstanbul ayağında yarışacak olması.

Henüz tamamen kesinleşmese de seriyle ilgili ön bilgiler Düsseldorf Boat Show’da açıklandı. İşte Extreme Sailing Series 2013’ün kesinleşen gelişmeleri...

The Wave, Muscat takımı ev sahibi olarak 2013’ün startını verecek. Onunla birlikte start hattında buluşması kesinleşen diğer takımlar ise Red Bull Sailing Team, Alinghi, The Wave Muscat, SAP Extreme Sailing Team ve GAC Pindar.

Skipper Roman Hagara ve taktisyen Hans Peter Steinacher bir kez daha Red Bull Sailing Team’in başında 2013’ün lideri olmak için savaşacak. Takım geçen sezonu dördüncülükle tamamlamıştı.

Bu yıl seriye dördüncü kez katılan İsviçreli Alinghi’de takımın sahibi Ernesto Bertarelli’yi bu yıl X40’ın dümeninde izleyeceğiz. Takımın dümeninde geçen yıl, Fransızların çokgövdeli uzmanlarından Alain Gauiter vardı.

2012’in şampiyon skipper’ı, olimpik Tornado şampiyonu Leigh McMillan The Wave, Muscat’ın dümeninde, bu kez zirveyi kaptırmamak için daha çok çalışmak zorunda. Ekip üyelerinde bir değişiklik yok. Umman’ı temsil edecek diğer takımla ilgili detaylar şubat ayında belli olacak.

Serideki ikinci yılında SAP Extreme Sailing Team’in başında Danimarkalı America’s Cup ikilisi Rasmus Kostner ile Jes Gram-Hansen tekrar görev alacak ve artık daha deneyimli bir ekip olarak podyum hedefi için savaşacak. Takım geçen yıl seriyi altıncılıkla tamamlamıştı.

Serinin gediklisi GAC Pindar ekibi  şubat ayında kesinleşecek.

2013’ün yeni siması İsviçreli bir takım olacak; konunun detayları 8 Şubat’ta açıklanacak.

‘Wild card’ olarak tanımlanan ve sadece o ayağa özel yarışacak yerel takımlar 2013 serisinde daha fazla olacak. Bu yıl ilk kez Türkiye’den bir takım İstanbul ayağında mücadele edecek. Edhem Dirvana öncülüğündeki Turkish Extreme Sailing Team; Deniz-Ateş Çınar, Çağla Dönertaş, Alican Kaynar gibi olimpik  yelkencilerin de arasında olduğu genç sporculardan oluşacak. Takım, Mitch Booth koçluğundaki ilk antrenman sezonunu Bozburun’da gerçekleştirdi bile.

Bir süredir serinin ana sponsorluğunu üstlenen yelken giyim markası Marine Pool, yenilediği sözleşmeyle 2016’ya kadar desteğini sürdürecek.

Serinin kesinleşen ayakları ve takımları 31 Ocak’ta açıklanacak.

Gabart: ‘Zayıf görünmemek için bilgi vermedim’

Vendee Globe 2012-2013’ün ikinci finişi beklendiği üzere Banque Populaire’in skipper’ı Armel le Cleac’h’ten geldi. Cleac’h Gabart’tan 3 saat 17 dakika 12 saniye sonra finiş verdi. Böylece iki yarışçı, Vendee Globe tarihinin en yakın iki finişini gerçekleştirmiş oldu. 2005’teki yarışta birinci Vincent Riou ve ikinci Jean Le Cam arasında 6 saat 33 dakika fark vardı.

Bu arada Gabart pontonda binlerce kişi ve basın ordusu tarafından karşılandı. Karşılama töreninin ardından da 78 günlük macerasını anlatmak üzere basın toplantısıyla izleyicilerin karşısındaydı. Gabart basın toplantısında yarışıyla ilgili çok ilginç bilgiler verdi. Özetle şunları söyledi:

Son iki buçuk ayımda tamamen bu yarış vardı hayatımda. Şimdi bitti ve ben kendimi çok garip hissediyorum.

Amacım bu yarışta elimden gelenin en iyisini yapmaktı ancak birinci olacağımı düşünmüyordum. Hem Macif hem de ben çok hırslı değildik. Hint Okyanusu’nda Armel’i geçtikten sonra Vincent’ın yarış dışı kaldığını ve Jean Pierre’in arkada olduğunu biliyordum. İşte o zaman kazanabileceğimi düşünmeye başladım.

Armel’e çok teşekkür ediyorum çünkü bu yarışı benim için eşsiz kılan tek neden kendisi. Ona karşı mücadele etmek benim için çok özeldi. Armel’i gördüğümde bana böylesine güzel bir yarış imkanı tanıdığı için teşekkür edeceğim, tabii beni geçmediği için de…

Armel le Cleac'h

Dört yıl önce Michel Desjoyeaux yarışı kazandığında basın toplantısında bir izleyiciydim. O zamandan bu yana yaşadıklarım inanılmaz. Hala gerçek mi farkında değilim.

Vendee Globe’daki en büyük zorluk karşılaştığınız problemler. Tek bir problem olsa sorun değil ancak aynı anda birçok problemle uğraşmak korkunçtu.  

Dün gece son olmasına rağmençok zordu çünkü hava çok sertti ve dev dalgalar, gemi trafiği finişe ulaşmama engel olabilirdi. Ancak yine son gece olduğunu bildiğim için psikolojik olarak daha kolay atlattım.

Yarış süresince birçok problemle karşılaştım ancak bunları size söylemedim. İlk sorun enerji üreten makine bozuldu. Ayrıca sistemin içine deniz suyu girmişti ve pompalamak da işe yaramıyordu. Ancak tamir ettikten sonra yapabildiğimi görünce kendime güvenim arttı. Çıkan her sorunun üstesinden geldikçe kendimi daha güçlü hissettim. Bu yarışta çok şey öğrendim.

Yarışı birinci bitirmemi sağlayan an Cape Horn’dan sonra Güney Atlantik’te verdiğimiz karardı. Ondan sonra da Armel’le aramızdaki mesafe hep 100-200 mildi.

Şu an bir Vendee Globe’a daha katılır mıyım gerçekten bilmiyorum. Birkaç gün dinlenmeye ihtiyacım var. Dört yıl önce birisi bana yarışa katılacaksın dese hiç düşünmeden tamam derdim. Bunu yapabilmek için gerçekten tutkulu olmanız gerekiyor. Şu an öyle bir tutku hissetmiyorum ancak birkaç güne kadar yine geri gelecektir. Eğer gerçekten yapmak istersem yeniden start hattında yer alırım. Gerçekten istemeden katılırsanız Vendee Globe’u bir ceza haline gelebilir.

Teknede 87 gün ve buna ek olarak acil durum için bir haftalık yedek yemek vardı. Dolayısıyla yemekle ilgili hiçbir sorunum olmadı, canım ne zaman isterse yedim. Hatta biraz kilo bile almış olabilirim. Geçen hafta son yiyecek paketimi açtım ve hala 15 günlük yiyeceğim vardı. Ben de sadece en sevdiklerimi seçtim.

Teknemle aramda çok özel bir ilişki var. Onunla gurur duyuyorum. Kara ekibi de çok iyi iş çıkardı. Banque Populaire ve Macif kardeş tekneler. Muhtemelen Hubert Desjoyeaux’nun da son tekneleri ve gördük ki harika bir iş çıkarmış.

Ailemle çok fazla konuşmadım. Haftada bir kez kız arkadaşımı ve oğlumu aradım. Yarışın sonuna doğru aramalarım biraz daha arttı. Daha çok email’leştik. Yazmak çok zordu ama onlardan gelenleri okumak kendimi çok iyi hissettiriyordu.

Finiş esnasında kanalda beni bekleyen kalabalığı görmek müthişti. Dört yıl önce Foncia’yı karşılarken izleyici botundaydım. Ancak skipper olarak karşılanmak bambaşka bir şeymiş. O insanlar olmasaydı, çılgın bir yarışta sadece kendi kendimize mücadele eden insanlar olacaktık.

Yarışın başında Michel Desjoyeaux’nun aksine birçok insanla iletişim halinde olacağımı düşünüyordum. Ancak ilk problemle karşılaştığımda bundan bahsetmemeye karar verdim çünkü diğerleri tarafından zayıflık olarak görünecekti. Sonra bu şekilde devam ettim. Armel’le savaşımız başladığında ise iyice acımasızlaştım ve hiçbir bilgi vermek istemedim.

‘Altın çocuk’ Gabart birinciliği kaptı

Fotoğraf: Olivier Blanchet

2012-2013 Vendee Globe Fransızların ‘altın çocuğu’ François Gabart’ın zaferiyle sonuçlandı. Les Sables d’Olonne’daki finişe Türkiye saati ile 16:20’de ulaşan Gabart yarışı 78 gün, 2 saat, 16 dakika ve 40 saniyede tamamlayarak bir rekora daha imza attı. Böylece Vendee Globe’u bugüne kadar iki kez birincilikle bitiren ustası Michel Desjoyeaux’yu bir kez daha geçti. 2008-2009 yarışını Foncia’sıyla 84 günde tamamlayan Desjoyeaux, bu rekoru elinde tutuyordu. Yarışı 80 günün altında tamamlayan ilk yarışçı Gabart, ustasını 6 gün geçmiş oldu.

29 yaşındaki Gabart ayrıca Vendee Globe tarihinde yarışı birincilikle bitiren en genç skipper unvanını da elde etti. 

Yarışın 78 günlük zorlu macerasından bazı rakamlar vermek gerekirse…

28.646.55 deniz millik rotası boyunca ortalama 15,3kt hız yaptı.

10 Aralık’ta 24 saatte ortalama 22,7kt hızla 10.545 deniz mili kat etti.

Yarış süresince sıralamada 234 kez birincilik sırasında yer aldı.

Yarışın 44 gün, 20 saat boyunca lideriydi.

Ümit Burnu ve Cape Leeuwin arasını 11 gün 06 saat 40 dakikada kat ederek rekor kırdı.

Cape Leeuwin-Cape Horn arasını 17 gün 18 saat 35 dakikada kat ederek rekor kırdı.

Vendee Globe’da centilmenlik yarışı

Vendee Globe’da ilginç ve örnek alınası bir olaya sahne oluyor. Geçtiğimiz hafta salması düşmesine rağmen yarıştan vazgeçmeyen ve halen üçüncü sırada yer alan Virbac Paprec 3 skipper’ı Jean Pierre Dick’e İngiliz rakibinden yardım eli uzandı. Havanın kötüleşeceğini gören Hugo Boss skipper’ı Alex Thomson, rakibinin başına bir şey gelmesi tehlikesine karşı rotasını değiştirerek pruvasını Dick’e doğru çevirdi.

İki rakip arasında dün gece duygusal bir yazışma oldu. Yazışma aynen şöyle:

Alex Thomson’un Jean Pierre Dick’e mesajı:

"Merhaba Jean-Pierre,

Bugün deniz gittikçe zorlaşıyor. Salmasız bir halde, böyle bir havada tek başına seyir yapmanın çok tehlikeli olacağını düşünüyorum. Rczgar birkaç saate daha da güçlenecek.

Bu yüzden rotamı değiştirerek senin yanına gelmeye karar verdim. Azorlar’daki kavançaya kadar yanında seyredeceğim.

Yardım istemediğini biliyorum ancak bu durum benim yarışımı çok etkilemeyecek. Hem ben de birkaç aydır etrafımda kimseyi görmedim ve kendimi yalnız hissediyorum.

Umarım her şey yolunda gider.

Alex “

Jean Pierre Dick’in Alex Thomson’a yanıtı:

“Teşekkürler Alex,

Bu davranışın beni derinden etkiledi.

Ben de hava durumunu inceleyip finişe kadar sağ salim ulaşıp ulaşamayacağımı çalışacağım. Alex, üçüncülüğü al ama dikkatli bir şekilde.

İstediğin zaman beni arayabilirsin.

JP "

Bu arada yarışın  sona ermesine saatler kaldı. Yarın ilk finişlerin verilmesi bekleniyor. Lider François Gabart’ın finişe yaklaşık 400 deniz mili kaldı. İkinci sıradaki Armel le Cleac’h de Gabart’dan 100 mil geride. Çok büyük bir aksilik olmazsa yarın finiş hattını ilk geçecek yarışçı Macif’in 29 yaşındaki skipper’ı François Gabart olacak.

Virbac Paprec 3’ün salması düştü

Jean Pierre Dick muhtemelen hayatının en berbat günlerinden birini yaşıyor. Çünkü az önce gelen bir haber yarışı neredeyse başından bu yana üçüncü sırada sürdüren ve bu hafta sonu finişe ulaşması beklenen Dick’in teknesi Virbac Paprec 3’ün salmasının düştüğü haberi geldi. Dick’in önünde, 28 bin millik yarıştan geriye sadece 2 bin mil kalmıştı. Bu, yarışçı için tam bir hayalkırıklığı oldu ancak 47 yaşındaki yelkenci pes etmedi, yarışa devam ediyor.

Olay dün gece yarısı meydana geldi. Kısa süreli fırtına geldiğinde Dick teknesinin altından çok şiddetli bir ses geldiğini duydu ve salmasının düştüğünü fark etti. Soğukkanlılığını koruyan deneyimli yelkenci, alabora olma tehlikesine karşı hemen yelkenleri boşladı, rüzgaraltına döndü ve tekneyi stabil hale getirdi. Dick teknik olarak hala üçüncü sırada çünkü yarışı bıraktığını açıklamadı. Halen 20 kt rüzgarda Azorlar’a doğru ilerlemeye çalışıyor. Ancak yine de büyük risk altında. Durumu nedeniyle hedefi olan Azorlar’a doğrudan gidemiyor, o yüzden iki gün boyunca kuzeydoğuya doğru ilerleyecek sonra rotasını Azorlar’a çevirecek.

Dick’in altı gün içinde finişe ulaşması bekleniyordu ancak bu durumda neler olacak göreceğiz. Eğer Jean Pierre Dick yarışı bırakırsa, dördüncü sıradaki Hugo Boss’la Alex Thomson doğrudan üçüncülüğe yükselecek.

Yelken sponsorluğunda iyi haber

 

Avrupa’daki ekonomik kriz nedeniyle son birkaç aydır, yelken yarışçılığına yıllardır destek veren bazı firmaların sponsorluklarını çekmek ya da kısıtlamak zorunda kaldığını duyurmuştum burada. Franck Cammas’nın 15 yıllık destekçisi Groupama sponsorluğunu Fransa’daki yarışlarla kısıtladığını duyurdu, Michel Desjoyeaux’nun arkasındaki Foncia ve bir başka destekçi Veolia tamamen çekildiğini açıkladı. Tüm bu can sıkıcı açıklamalardan sonra sevindirici bir haber Banque Populaire’den geldi. Firma, yelkene vereceği desteği 2016’ya kadar sürdüreceğini açıkladı. Bununla da kalmadı, altı yıldır Groupama renkleriyle okyanuslarda yarışan maksi trimaran Groupama 3’ü de bünyesine kattığını açıkladı.

Halen Vendee Globe’da Macif sponsorluğundaki lider François Gabart’la başa baş giden Armel Le Cleach’in sponsorluğunu üstlenen Banque Populaire, Fransız yelkenciyi Solitaire du Figaro, Route du Rhum’da da destekleyecek.

Fransız Yelken Federasyonu’nun da ana sponsoru olan Banque Populaire’in iletişim direktörü Chantal Petrachi, “Markamızın yelkenle anılmasından çok memnunuz. Ayrıca yelken yarışçılığında tutkulu, kararlı ve yetenekli yelkencilerin arkasında olduğumuz için gurur duyuyoruz” dedi.

Bu arada altı yıl boyunca Groupama sponsorluğunda Franck Cammas’nın birçok rekora imza attığı maksi trimaran Groupama 3, birkaç gün önce Banque Populaire tarafından satın alındı. Groupama Sailing Team’in araştırma departmanında geliştirilen ve 2006’da suya indirilen  31.5 metrelik maksi trimaran sadece okyanus aşırı rekorlar için tasarlandı ve bugüne kadar altı rekora imza attı. Son rekorunu, dünyanın etrafını 50 günden az sürede dolaşarak Jules Verne Trophy’de kırdı. Bu rekorun ardından trimaran tek yelkencinin yarışabileceği hale getirildi ve Franck Cammas skipper’lığında Route du Rhum’u kazandı.

Satış hakkında en çok merak edilen hiç kuşkusuz Cammas’nın neler hissettiği. Haliyle üzgün olduğunu söylüyor Fransız yelkenci ve şöyle devam ediyor: “Groupama 3’le çok güzel anılarımız var. Zor anlarımız da oldu. 2008’deki Jules Verne Trophy’de Yeni Zelanda açıklarında alabora olduk. Dolayısıyla satışı beni etkilemedi dersem yalan olur. Ancak bir yandan da Banque Populaire gibi bir markanın adı altına geçtiği için de çok memnunum Eminim onlar da bu tekneye çok iyi bakacak.”

Groupama 3 alabora olduğunda

Brezilya da Volvo Ocean Race’te

Volvo Ocean Race’ten bugün bir haber daha var. Yarışın Alicante’deki merkezinde bugün düzenlenen basın toplantısında, yarışın ilk durak kenti ve mücadeleye katılacak ikinci takım açıklandı. Buna göre geçen yıl Itajai kentiyle yarışa evsahipliği yapan Brezilya, bu kez VO65’leri Pernambuco eyaletinin başkenti Recife’te ağırlayacak. Brezilya yarışa bir kez daha evsahipliği yapmakla kalmayacak, sekiz yıl sonra bir takımıyla da bu büyük mücadeleye katılacak.

Brezilya’nın kuzeydoğusundaki Recife, yarışın ilk durak şehri olacak ve filoya bir sonraki yarışta da evsahipliği yapacak. Takımın skipper’ı ve ekip ise önümüzdeki haftalarda açıklanacak. Brezilya, Team SCA’den sonra 2014-15 Volvo Ocean Race’e resmen katılacağını açıklayan ikinci takım oldu.

Brezilya’nın Volvo Ocean Race macerası 1973’te Whitbread Round the World Race adıyla ilk kez düzenlendiğinde başladı. Ülke başkent Rio de Jenairo’yla yarışın durak kentlerinden biri olmuştu. Ardından farklı kentleriyle beş kez daha yarışa evsahipliği yaptı. Son olarak 2011-12 yarışında Itajai kentinde filoyu ağırladı.

Brasil 1

Mücadelede bir takımla yer alması ise ikinci kez olacak. Bir önceki mücadelesi 2005-2006 yarışında, Brasil 1 takımıyla ülkenin en ünlü yelkencisi Torben Grael skipper’lığında olmuştu. Takım yarışı üçüncülükle tamamlamıştı. Grael, 2008-09 yarışında skipper’lığını üstlendiği Ericsson 4’e ise kupa kazandırmıştı.

Kesinleşen durak şehirlerin devamı önümüzdeki birkaç hafta içinde açıklanacak. Rotanın tamamı ve tarihler ise şubat ortalarında kesinleşmiş olacak.

Bu arada yarışa bu yıl evsahipliği yapacak ülkeler hakkında bazı dedikodular var. Adı geçen ülkeler arasında Hindistan, Hollanda, Hong Kong, İsveç ve ABD’nin adı geçiyor.

Volvo Ocean Race’te çiçek açacak

Fotoğraf: Rick Tomlinson/Volvo Ocean Race

2014-15 Volvo Ocean Race’te yarışacağı resmen açıklanan ilk takım Team SCA’in VO65’inin gövde giydirmesi ortaya çıktı. Teknenin suya indirildiğinde neye benzeyeceği kısa bir filmle tanıtıldı. Biliyorsunuz tamamı kadın yarışçılardan oluşacak takımın sponsoru İsveç merkezli temizlik ürünleri üreten SCA firması. Pazarlamasında çevresel değerlere önem veren firma teknenin gövdesini giydirirken de bu unsurların bulunmasına dikkat çekmiş. Pembe ve mavi renkli gövdenin üzerinde çimen, çam ağacı ve karahindiba çiçeği figürleri yer alıyor. Bu arada takımın antrenmanda kullanmak amacıyla satın aldığı Puma’nın eski VO70’i de aynı şekilde giydirildi. Halen takım için seçmeler devam ederken adaylar şubat ayında ilk test seyri için denize açılacak. 

35. Kupa için antrenman başladı

Daha önce yazmıştım Başüstü’ne, 2011-2012 Volvo Ocean Race’in birincisi Groupama’nın skipper’ı Franck Cammas gözünü 35. America’s Cup’a dikti diye. Fransızların çokgövdeli uzmanı Cammas, 35. Kupa’ya daha uzun bir süre olmasına rağmen bu yoldaki çalışmalarına başladı bile. Ve yine Groupama adı  altında... 2007 Uluslararası C-Class Katamaran Şampiyonası birincisi Alpha’yla antrenmanlarını yapan Cammas’a, Groupama’nın kara ekibinden Louis Viat eşlik ediyor. Cammas antrenman sırasında böyle görüntülendi. Fotoğraflar Yvan Zedda'dan.

Gabart ustasını bir kez daha geçti

François Gabart

Görünen o ki 2012-2013 Vendee Globe’u Fransızların ‘altın çocuğu’ 29 yaşındaki François Gabart’ın yarışı oldu. 10 Kasım’daki starttan bu yana, yarışın büyük bir kısmında liderliği elinde tutan Gabart birinciliğe en yakın isim olmakla kalmadığı gibi arka arkaya kırdığı rekorlarla, yarışı iki kez birincilikle tamamlayan tek isim olan ‘ustası’ Michel Desjoyeaux’yu geride bıraktı.

Gabart’dan son rekor haberi bugün geldi. Fransız yelkenci bugün saat 13:41’de bir kez daha Ekvator’u geçti, bu kez dönüş için. Gabart, dönüş yolunda Ekvator’u 66 gün, 1 saat ve 9 dakikada geçti ve bu rotayı en kısa sürede tamamlayan kişi oldu. Bir önceki rekorun sahibi tabii ki ‘Profesör’ Desjoyeaux idi. Profesör bu rotayı tamamladığında yarışın 71’inci günüydü. Yani Gabart, ustasını beş gün geçmiş oldu.

Yeni bıyıklarıyla Alex Thomson

Yarışın en zor kısmını geride bırakan François Gabart’ın Les Sables d’Olonne’daki finiş hattına ulaşmasına 3.181 mili kaldı. Bu arada Gabart, en azılı rakibi Armel Le Cleac’h’e de büyük fark atmış durumda. Aralarındaki mesafe 205 mil. Üçüncülüğü bir ara Hugo Boss skipper’ı Alex Thomson’a kaptıran Virbac Paprec 3’üyle Jean Pierre Dick de yeniden derecesini elde etti.

Bu arada Initiatives Coeur’un skipper’ı Tanguy Lamotte’nin bu sabah saatlerinde Cape Horn’u geçmesiyle, bu tehlikeli sularda geriye bir tek Team Plastique skipper’ı Alessandro Di Benedetto kaldı.

ETNZ, Oracle’a yine fark attı

34. America’s Cup’ta sessiz ve hızlı bir şekilde ilerleyerek rakiplerine fark atan ETNZ, önemli bir aşama daha kaydetti. Kupa sahibi Oracle, henüz birkaç antrenman yaptıktan sonra paramparça ettiği ilk AC72’sinin tamir edilmesini bekleyedursun Kiwiler, ikinci AC72’sinin gövdesini teslim aldı bile. 72ft’lik yeni canavar, üretildiği Cookson’s Boatyard’dan takımın Aucklan’daki merkezi Viaduct’a ulaştı. Katamaran 40 bin adam saatlik çalışmanın ürünü. Şimdi sıra tüm parçaların birleştirilip AC72’nin son haline getirilmesinde. Ardından deneme seyirleri sonrasında da antrenmanlar başlayacak.

Volvo Ocean Race’e medyacılar aranıyor

Volvo Ocean Race, 2014-15 yarışı için medyacılar (media crew member/MCM) arıyor. Çalışma ortamı okyanusun tehlikeli suları ve bir VO65 olunca, başvuracak kişilerin teknedeki günlük yaşamı hem yazıyla, hem videolarla hem de fotoğraflarla anlatabiliyor olması hem de çok iyi bir yelkenci olması gerekiyor. Volvo Ocean Race’in iletişim direktörü Jon Bramley, “Bu sıradışı yarışı en iyi şekilde anlatabilecek, kendini kanıtlamış medya profesyonelleri”nin başvurabileceğini belirtiyor. Seçilecek medyacılar yarışın Alicante’deki merkezinde beş haftalık eğitimden geçirilecek. Başvurular CV ve ön mektupla birlikte reporters@volvooceanrace.com adresine yapılabilir.

Telefonica'nın medyacısı Diego Fructuoso

ETNZ durmuyor

AC72’siyle ilk antrenman dönemini başarıyla tamamlayarak rakiplerine fark atan ETNZ, yeniden denizde. Ancak bu kez AC45’leriyle... Bir sonraki AC72 antrenman sezonuna kadar boş durmayan Kiwiler, nisan ayında Napoli’de yapılacak, 2013’ün ilk ve son ACWS’sine hazırlanıyor. Antrenmanlarını, işbirlikleri çerçevesinde Auckland’da Luna Rossa’yla yapan takım bir yandan da ikinci AC72’lerinin suya inmesini bekliyor. 

Fotoğraflar: Chris Cameron

Stamm bozuk jeneratörle mi start aldı?

Su jeneratöründeki problem nedeniyle dünyanın en tehlikeli sularında neredeyse enerjisiz ve yakıtsız kalarak büyük bir tehlike yaşayan ve en sonunda Vendee Globe’dan çekilmek zorunda kalan Cheminees Poujoulat’nın skipper’ı Bernard Stamm ve ekibi hakkında ilginç bir iddia ortaya atıldı. İspanyol gazeteci Dury Alonso’nun blogunda yazdığına göre Cheminees Poujoulat’daki bu problem aylar öncesinden vardı ve tekne bu sorunla start aldı.  Alonso’nun iddiasına göre bu durumun tek sorumlusu takımın kara ekibi.

Jeneratör bu şekilde monte edilmeliydi.

Alonso’nun yazdığına göre problemin geçmişi altı ay öncesine dayanıyor. Sebep ise jeneratörün en baştan yanlış bir şekilde monte edilmesi. Dury Alonso yazısında şunları söylüyor:

“Cheminees Poujoulat ekibi jeneratörü Watt&Sea firmasından satın aldı. Jeneratörün montajı, etrafında dönerek yukarı çıkabilecek şekilde yapılmalıydı –ki çarpışma anında parça darbeden korunabilsin. Ancak takımın kara ekibi firmanın tüm uyarısına rağmen, onların tavsiye ettiği gibi değil kendi icat ettikleri şekilde -yani dikey bir hareketle aşağı ve yukarı hareket edecek şekilde- monte etmeyi tercih etti. İddialarına göre jeneratör bu şekilde daha fazla elektrik üretecekti. Watt&Sea, tüm uyarılarına rağmen tavsiyelerini dinlemeyerek bildiğini okuyan takıma yarışın startından önce bir mektup yazdı ve jeneratörü bu haliyle garanti kapsamına alamayacaklarını ve olabilecek bir problemde sorumluluk kabul etmeyeceklerini belirtti. Yarışın ilerleyen günlerinde, üretici firmanın da tahmin ettiği gibi sorunlar baş gösterdiğinde Stamm, jeneratörü doğru bir şekilde monte etmek yerine hatalarına devam etti. Teknede üçüncü bir su jeneratörü yoktu ve yakıtını da çok az yüklemişti çünkü jeneratörünün yeteri kadar enerji üreteceğini düşünüyordu. En sonunda kendini böylesine kötü bir durumda buldu.”