15 Şubat 2012 Çarşamba

Volvo Ocean Race’in görünmeyen kahramanları

Geçtiğimiz yıl ekim ayında Volvo Ocean Race’in start aldığı Alicante’ye gazeteci olarak gitme şansına erişmiş bir kişiyim. Yelkene meraklı biri için yarış köyünün ne kadar büyüleyici bir yer olduğu konusuna girmeyeceğim yoksa yazı bitmez. Bahsetmek istediğim başka bir şey. Burada geçirdiğim üç gün boyunca yarış ekipleri ve teknelerin yanı sıra en az onlar kadar dikkatimi çeken birileri daha vardı: Bu büyük organizasyonun arkasındaki medya ordusu. Özellikle de yarışın en özel anlarını izleyicilere aktarmaya çalışan fotoğrafçı ve kameramanlar. Tüm dünyanın gördüğü en güzel karelerin arkasında kalan ve dolayısıyla hiçbir zaman göremediğimiz bu kişilerin en az yarışçılar kadar zor koşullarda çalıştığını biliyoruz. Volvo Ocean Race’i bizlere aktaran bu kişilerden en önemlilerinden biri ise yarışın iki resmi fotoğrafçısından biri olan Ian Roman.

Yarışın en güzel ve heyecanlı karelerine imzasını atıyor İngiliz fotoğrafçı. Gerçek bir yelken fotoğrafçısı. 2008’de Audi MedCup’ta görev alarak profesyonel yat fotoğrafçılarının arasına girmeyi başarmış Roman. Aynı dönemde America’s Cup’ta yarışan İngiliz Team Origin’ın da resmi fotoğrafçılığını üstlenmiş. Bu yıl da Volvo Ocean Race’te çalışıyor. Ian Roman aynı zamanda Seahorse, Yachting World gibi yat dergilerinin yanı sıra Sunday Times, Observer, Independent gazetelerine de fotoğraflar çekiyor.
Roman mesleğiyle ilgili detayları da internet sitesindeki blogunda anlatıyor. Blog takip etmeye değer. Son olarak kaleme aldığı “A Very Difficult Job” (Ağır İş) başlıklı yazısında, büyülenerek takip ettiğimiz Volvo Ocean Race karelerini çekerken yaşadıklarını anlatıyor. Roman, fotoğraf çekimi sırasında en az kendisi kadar zorluk çeken, üzerinde bulundukları botun dümencilerine de dikkat çekiyor. Yazı özetle şöyle:

“Bu başlığı okuduğunuzda muhtemelen mesleğimle ilgili sızlanacağımı düşünüyor, okyanusta ok gibi fırlayan teknelerin fotoğrafları çekerken yaşadıklarımdan şikayet edeceğimi sanıyorsunuz. Ama yanılıyorsunuz. Mesleğimi seviyorum. Eminim ki başka hiçbir iş, beni, güzel bir anın fotoğrafını çekmekten daha fazla tatmin edemezdi.
Yarış fotoğraflarını çekerken dev gibi tekneleri, 25kt’tan fazla hızla giden küçücük botlarla takip etmek zorundayım. En güzel karelerin çıktığı anlardan biri de teknelerin şamandıra dönüşleridir. Şamandıra dönüşlerinde en iyi karenin yakalandığı anlar ise onların tam ters istikametinde durduğumuz pozisyonlar. Bu nedenle şamandıra dönüşleri sırasında teknelerin tam karşısında yerimizi alırız.  Sabırla teknelerin yaklaşmasını bekler, çekim anındaki birkaç saniyede her şeyin tam ve sorunsuz olmasına dikkat ederiz.

Ben teknede en uygun pozisyonu almaya çalışırken diğer yandan botun dümencisi de bana en iyi açıyı sağlamak için doğru noktada durmaya çalışır. Burada aramızdaki iletişim çok önemli. Ancak çoğu zaman bu dümencilerin ana dili İngilizce olmuyor ve hatta dilimizi hiç konuşamıyor. Bu kez işaret dili devreye girer. Motorun gürültüsü eşliğinde el kol hareketleriyle derdimi anlatırken dümenci de söylediklerimi anlamaya çalışır. Eğer bir de fırtınalı bir günse bu daha da zordur.  
Çekimi yapacağımız noktaya ulaştığımızda bizi bu kez başka sorunlar bekler. Akıntı ve rüzgar çoğunlukla doğru noktada durmamızı engeller. Bir de etrafımızda bulunan ve görüş alanımızı kapatan destek tekneleri, kamera ekipleri ve yarış görevlilerinin arasından fotoğrafı çekmeye çalışmak var.  

Genellikle botta benimle birlikte görevlerini yapmaya çalışan başka fotoğrafçılar da olur. Diğer fotoğrafçılar doğal olarak botun pozisyonunu kendisine göre ayarlamak ister. Hatta bazen yarış parkurunun tamamen farklı bir noktasına gitmeyi talep eder.
Yarış parkurunda gidebileceğimiz yerler doğal olarak sınırlı. Dümencilerimiz de öncesinde bu konuda net bir şekilde uyarıldığından, bir yandan bu kurallara uymaya, bir yandan bizim isteklerimizi yerine getirmeye çalışır bir yandan da etraftaki tekneler, akıntı ve rüzgara karşı mücadele verir.  
Çok şanslıyım çünkü bugüne kadar hep işinin en iyileriyle çalıştım. Çoğu madalyalı olimpiyat sporcusu ve profesyonel denizciydi. En güzel kareleri onların sayesinde yakaladım. Hepsine çok teşekkür ederim."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder