11 Nisan 2013 Perşembe

Yelken yüzünden işimden kovuldum



2009 Moth Foiler Dünya Şampiyonu Bora Güları geçen ay İstanbul’daydı ve yeni yarış teknesi Bolt 37’yi ziyaret etmişti. Biz de Naviga olarak teknenin üretildiği Tuzla’daki CSC Composites ziyareti ve ABD’ye dönüş yolu arasındaki birkaç saatlik sürede Güları’yı yakalamış ve sohbet etmiştik. Kendisini zaten uluslararası basından takip ediyoruz. Görüşmemize, yelken kariyerinde önemli bir role sahip babası Erdoğan Güları’yla gelen Bora’yı yakından tanımak ise başka bir deneyim oldu. Bir saatlik röportajın sonunda kendisine dair aklımda kalan, ne kadar heyecan ve adrenalin bağımlısı bir insan olduğuydu. Özetle söylemek gerekirse Bora’nın tek derdi yelken yapmak. Nerede ya da nasıl olduğu değil... Hem yelken kariyerini hem de Bolt 37’yi konuştuğumuz Güları’nın röportajından bazı notlar aşağıda. Röportajın tamamı Naviga’nın nisan sayısında.

- Bu yıl ekim ayında Hawaii Honolulu’da yapılacak 2013 Moth Failer Dünya Şampiyonası’na katılacağım. 2009’da dünya şampiyonu olduktan sonra bu unvanı 2010’da Simon Payne, 2011’de Nathan Outteridge, geçen yıl da  Joshua McKnight’a kaptırdım. Çok sıkı rakiplerim var ve işim kolay değil. Hedefim tabii ki yine dünya şampiyonluğunu almak, kaybetmeyi hiç sevmiyorum.

- Moth, ABD’de de çok yaygın bir sınıf değil. Bildiğim kadarıyla ABD’de yaklaşık 50 Moth yarışçısı var. Çoğu da henüz başlangıç aşamasında. Aslında bu durum işi daha da heyecanlı ve zevkli kılıyor. Avrupa’da biraz daha yaygın.


- Bu sınıfı seçmemdeki en önemli sebep, bu teknelerin olağanüstü süratlere ulaşması. Çünkü tam bir hız bağımlısıyım. Ayrıca yarışçıyı özgür kılan ve yelkencinin kendini geliştirmesine açık bir sınıf.

- Aslında ekstrem sporlar kategorisinde değerlendirebiliriz Moth’u. Öğrenme aşaması çok zor ancak işi bir kez kaptınız mı her şey çok zevkli hale gelmeye başlıyor. Donanımıyla sadece 30 kilogram ağırlığında bu tekneler ve bu sayede en küçük bir esinti bile sizi inanılmaz hızlara ulaştırıyor. Motoru olmayan bir uçak gibi.

- Ben bugüne kadar en yüksek 32 knot’a ulaştım. Miami’de, bir fırtınadan hemen önceydi.

- Moth, Melges 24 ve TP52’de yarışıyorum ancak eğer günün birinde sadece birini seçmek zorunda kalsaydım bu Moth olurdu. Bunun sebebini yine hızı seviyor olmama bağlayabilirim. Bir de sanırım yalnız yarışmayı daha çok seviyorum.

- Detroit’teki aile şirketinde çalışıyordum ama yarışlar yüzünden çok işe gidemediğimden en sonunda patronum (babam) beni işten kovdu. Artık hayatımda sadece yelken yarışları var.


- Geçen yaz Team Sanya’nın VO70’iyle Savannah’dan Miami’ye seyir yapma fırsatım oldu. Beni Mike Sanderson davet etmişti. Yaklaşık 500 millik bir seyirdi. 24 saat süren bu seyirde sekiz saat boyunca dümen tutmama bile izin verdiler. Ve ben tabii ki dümeni hiç bırakmak istemedim. Bir gün Volvo Ocean Race’te yarışmak istiyorum.

- Türkiye’de hiç yelken yapma fırsatım olmadı. Yarışları bazı yelkenci Türk arkadaşlarım sayesinde Facebook üzerinden takip ediyorum. Extreme Sailing Series’in İstanbul ayağında ilk kez bir Türk takımının yarışacağını duydum. X40’lar gerçekten çok heyecan verici tekneler. Türkiye’den yarışmak için teklif gelse çok mutlu olurdum.

- Hepimizin başarılı işleriyle tanıdığımız Jason Ker, Bolt37’de de iyi bir iş çıkarmış. Bence gelecek vaat eden bir tekne. Birçok yarışçının ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Ziyaret etmeden önce Scuttlebutt, Seahorse, Sailing Anarchy gibi birçok uluslararası yayında Bolt 37’le ilgili haber görmüştüm. Haberlerin altındaki yorumlar da şimdiden ilgi çektiğinin bir göstergesi. Ben de performansını merakla bekliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder