9 Ekim 2012 Salı

Kıyılarımızı bize anlatan Yeni Zelandalı



Ege ve Akdeniz’i gezen yelkenli teknelerin neredeyse “kutsal kitabı” sayılan Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu’nun yazarı Rod Heikell. Otuz senedir iskandilini sallayıp notlar tutarak Akdeniz’i karış karış geziyor. Bugüne kadar 20 kitaba imza atan Yeni Zelandalı Heikell şimdilerde eşi Lu ile birlikte yemek kitabı hazırlıyor, bunun için Yunanistan sularında yelken açıyor. Naviga’dan Deniz Bora, Avrupalıların Doğu Akdeniz’in henüz farkında olmadığı günlerde Türkiye sularını dünyaya tanıtan, pek çok Türk denizcisiyle dostluklar kuran Rod Heikell ile nefis bir röportaj yaptı. İşte röportajdan bazı notlar. Tamamı Naviga’nın ekim sayısında.

·       Auckland Üniversitesi’nde tarih ve antropoloji eğitimi alıp akademik kariyeri için İngiltere’ye geçmiş. Deniz aklını çelip, onu masadan uzaklaştırdığında 20’lerinin başındaymış. Uzun seyirler yapabilmek, daha fazla denizde olabilmek için uzun yıllar mütevazı bir hayat sürmüş. Kitaplardan, haritalardan para kazanmaya başlamadan önce basit işler yaparak, mesela bisküvi fabrikasında gece vardiyasında ve tabii charter işinde çalışarak çarkı döndürmeye devam etmiş. Şimdi yılın yarısında denizde yaşıyor ve bilgi topluyor, yarısında Londra’daki evinde eşiyle kitaplar, haritalar üzerinde çalışıyor.

·       Rod Heikel’ın ilk teknesi Roulette, altı metrelik kontrplak bir yelkenli. Akdeniz’e ilk defa onunla 1976-77’de inmiş. Sonrasında her fırsatta soluğu Akdeniz’de alan Heikell elbette başka denizlerin tuzunu da tatmış. Kanarya Adaları, Cabo Verde, Jamaica, Haiti, Dominik Cumhuriyeti, Florida, Azorlar bunlardan bazıları.


·       Heikell uzun yıllar tek başına, kimi geçişler için mürettebat alarak devam etmiş seyirlerine. Eşi Lu ile de bu sayede tanışmış. “1999’da, Azor Adaları’nda bir önceki teknem Cheoy Lee Pedrick (10,80 metre) için mürettebat ararken Lu’yu buldum. ‘Tam zamanlı’ mürettebat olması için onu 2001’de ikna edebildim. 2004’te, bir Atlantik geçişinden sonra Antigua’da evlendik.” Heikell çiftinin çocukları yok, “Sadece teknemiz Skylax!” diyor Rod Heikell.

 ·       “Eğer Yeni Zelandalıysanız, bir yerlere gitmek için çok ciddi mesafeler kaydetmek durumundasınız. Akdeniz’in en sevdiğim yanı farklı ülkelere, kültürlere birkaç saat içinde dahi ulaşabilmeniz. Akdeniz havzasında ülkeler birbirine bitişik. Daha az seyirlerle, tümüyle farklı ülkelere gidiyorsunuz; diller, kültürler değişiyor. Doğu Akdeniz ise birçok açıdan benim manevi evim.”   


·       Yeni Zelanda, İngiltere’den üç kat daha büyük ama nüfusu sadece 4 milyon olan bir ülke. Doğası güçlü, haliyle bolca doğal ve vahşi  yaşam alanı var. “Bir de çok koyun var” diyor Heilkell. Ancak sadece çılgınların deniz yoluyla bir yerlere varabileceği uzaklıkta olması ve sert deniz koşulları yüzünden denizci bir ülke olmasına rağmen kıyı denizciliği hakim Yeni Zelanda’ya. “Ana seyir bölgesi Hauraki Körfezi, Auckland ve çevresi... Kuzeyde Adalar Körfezi’ne uzanıyor. Buraların dışında da güzel seyir bölgeleri var ama denizle güçlü ilişkileri olmasına rağmen Kiwi’ler genelde küçük tekneleri tercih ediyorlar, bunları da limanlarda, kıyılarda kullanıyorlar.”

·       Yılın altı ayını denizde geçiren Heikell çifti Londra’daki evlerinde yaşadıkları altı ayı ise bolca okuma ve araştırmayla geçiriyorlar. “Evimiz duvardan duvara kitap dolu. Yaz boyunca topladığımız bütün notları ve planları, kışın Londra’da yazıyoruz, yeniden çiziyoruz. Şimdilerde daha keskin bir ölçüm için bir golf mesafe ölçerden de yararlanmamıza rağmen, yazın çizdiğimiz tüm planlar, temel ölçümleme sistemleriyle yaptığımız el çizimleri. Skylax’ın derinlik ölçerini kullanmanın yanı sıra dingiyle dolaşıp elektronik el derinlik ölçeriyle de ölçüm yapıyoruz. Çoğunlukla, el yapımı klasik iskandilimizi de kullanıyoruz.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder