27 Mayıs 2012 Pazar

Eric Tabarly’nin hayali gerçek olacak mı?



Fransızların "uçan trimaranı" 60ft’lik l’Hydroptere DCNS, ilk açıkdeniz hız rekoru için gün sayıyor. Fransa’nın La Ciotat kıyılarında son denemelerini yapan ekip, test seyirlerinin ardından tekneyi bir gemiye yükleyip rekor denemesini yapacağı Los Angeles’a doğru yola çıkacak ve orada en uygun hava koşulları için beklemeye başlayacak. Hedefleri Los Angeles-Honolulu arasında bugüne kadarki en yüksek hıza ulaşmak.

Ekibin başında, aynı zamanda teknenin tasarımcısı Alain Thebault var. Geri kalan ekip üyeleri Fransız yelkenciler Jean Le Cam, Yves Parlier, Jacques Vincent ve Luc Alphand’dan oluşuyor. Ekip, son denemelerini Akdeniz’in güçlü mistrallerinde, 20-45kt arasında değişen havalarda gerçekleştirdi. İlk denemelere göre sonuçların umut verici olduğu söyleniyor.


Bu, l’Hydroptere’in açıkdenizdeki ilk hız rekoru denemesi olacağından geçtiğimiz kış boyunca trimaranda bazı modifikasyonlar yapıldı. Öncelikli olarak tekne açıkdenizdeki en önemli unsur olan dalgalara karşı geliştirildi. “l’Hytroptere çok asabi bir makine. Birdenbire hızlanabiliyor. Ancak böylesine hız için aynı zamanda oldukça küçük. Bu yüzden stratejimizi, 7 ton ağırlığa sahip 60 feet’lik bir teknenin 35kt’ta seyretmesi üzerine değil, 23 ton ağırlığındaki 130ft’lik bir tekneymiş gibi oluşturuyoruz” diyor ekipten Jean Le Cam.

Dolayısıyla trimaranın modifikasyonunda en önemli konu dalgalara karşı gövdenin kontrolünün sağlanmasıydı. Ekibin yüzlerce saatlik analizi ve denemesi sonucunda gövdenin açıkdenizde daha iyi kontrol edilmesi sağlandı, alabora ve burnun suya gömülmesi riski daha aza indirildi. Teknik ekip bunun için teknenin gövdesinin etrafına, suyun içinde kalacak şekilde sensörler yerleştirdi.


Daha önceki hız rekoru denemelerinde amaçlarının tekneyi 50kt’ın üstüne çıkarmak olduğunu söyleyen teknik ekipten Philippe Perrier, “Fakat tekne o zaman dalgaları yeterince iyi tolere etmiyordu çünkü bu rekor denemelerimizin hepsi sakin sulardaydı. Ancak şimdi durum değişti. Biz de çalışmalarımızı buna göre yaptık. Teknemiz artık dalgara karşı daha stabil” dedi. Modifikasyon sonucu l’Hydroptere’in 20 knot havada rüzgara karşı 140 derece açıyla 30 knot hıza ulaşması da sağlandı. l’Hydroptere’in tasarımcısı ve skipper’ı Alain Thebault, “Bu işin en önemli kısmı tüm bu modifikasyonların bir uyum içinde yerleştirilmesiydi. İşimiz zor ve çok karmaşıktı. Ancak biz de zor olanı seviyoruz” diye konuştu.



l’Hydroptere için bir rüya ve yüksek teknolojinin birleşimi denilebilir. Denizde, böylesine hızlı bir çokgövdeli aslında Fransızların efsane yelkencisi Eric Tabarly’nin hayaliydi. Ancak 70’li yıllarda bunun ilk çizimini yapan Tabarly’nin, bu hayalinin gerçekleşmesi için kompozit malzemeden üretilen tekneleri beklemesi gerekiyordu. Böyle bir tekne Thebault’un da çocukluk rüyasıydı. Çocukken “uçan bir tekne” yapmayı hayal eden Thebault, bu sıradışı teknenin ilk adımını 1990’lı yıllarda Eric Tabarly’nin desteğiyle attı. Tekne, suya inmesinin ardından arka arkaya rekor kırmaya başladı. İlk rekorunu 2005’te Dover-Calais arasında kırdı. 19 millik mesafeyi ortalama 33kt hızla, 34 dakika ve 24 saniyede aştı. Bu rekorla l’Hydroptere, “Atlantik’i ilk aşan uçağın hızını  geçen ilk yelkenli tekne” oldu. 2007’de 500 metrede 44,81kt’a ulaşarak dünya hız rekoru kırdı. Bir sonraki yıl 500 metrede ortalama 44,88kt’a ulaşarak yeni bir rekora imza attı. 2009’da hızını 1 milde ortalama 50,17’ye (saatte yaklaşık 90 kilometre) ulaştırdı. Bunlar, l'Hydroptere'in rekorlarından bazıları.


l’hydroptere bu yıl bir Fransız gemi inşa firmasının desteğini arkasına aldı ve isminin sonuna firmanın adı olan DCNS’yi ekledi. Ekip artık açıkdenizde rekor kırmak üzere çalışacak. Denizde en yüksek hıza ulaşma hedefine odaklanan Thebault ve ekibinin amacı öncelikli olarak ABD’li windsurf yarışçısı Rob Douglas’ın 2010 yılında kırdığı 500 metrede ortalama 55,65kt (saatte yaklaşık 103 kilometre) hız rekorunu geçmek. Bir windsurf’ün ağırlığıyla 7 tonluk bir trimaranınkinin karşılaştırması, böyle bir rekorun öneminin anlaşılması açısından önemli bir nokta olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder