5 Mart 2014 Çarşamba

Denizin cadılarıyla BAYK Kış Trofesi


Eskiden daha çok Bodrumlu yelkencilerin yarıştığı BAYK Kış Trofesi, artık kışın denize çıkamayan İstanbulluların da gözdesi oldu malum. Ben de, Sea Witches ekibinin daveti üzerine atladım üçüncü ayak için gittim Bodrum’a. Maksat kışın bir Bodrum havası almak, hem BAYK Trofesi’ni tatmak hem de ‘denizin cadıları’yla bir de yakından tanışmaktı.


Ojelerin gücü adına!
Sea Witches ekibinin tümü kadınlardan oluşuyor: Yasemin Akyıl, Tuba Gencer, Tülin Erdoğdu, Ayşegül Torun Küçükgöçmen, Arzu Yıldırım, Ceyhan Asil, Esra Ceritoğlu ve Aydan Karaca. Çoğunluğu orta yaşta, çocuk sahibi ve Ankaralı. Hepsi de bu spora sonradan başlamış, amatör yelkenci. Birkaç sene önce yelken eğitimi almışlar, Bodrum yarışları sırasında tanışmışlar, sonra da kendi takımlarını kurmaya karar vermişler. Dümencileri Yasemin Akyıl ekipteki tek profesyonel. Ekip üyeleri ustaları ne derse harfiyen ona uyuyor. Yarıştıkları tekne ise kiralık bir Bavaria 46. Ekibin kurucularından Tuba Gencer, tekneyi büyük zorluklarla bulduğunu anlatıyor. Tuba’nın dediğine göre Bodrum’da teknesini yarışlara kiralamak isteyenlerin sayısı çok az. Teknelerinden memnunlar ancak hayallerinde daha küçük bir tane var. Tekne büyüdükçe harcanan güç de arttığından 46 feet’lik bir tekne ekibi bir hayli zorluyor. Ama gördüğüm kadarıyla çok yorulsalar da gayet güzel üstesinden geliyorlar.

Keyfim yerinde
Ekiple beraber ben de iki gün yarıştım. İlk gün başüstü görevim, görevsizlikle sonuçlandı zira teknenin balonu olmadığından, asimetrik de o havada iş görmediğinden yarışın bir kısmı, hazır beklettiğimiz asimetriğin üzerine uçmasın diye oturmakla geçti. Ne yalan söyleyeyim pek yorulmadığımdan gayet keyifliydi. İkinci gün de ekip azaldığından bu kez görev yeri vinçlere geçti. Hava sert olunca bir vince dört kol düştü. İşin üstesinden gelindi.

Rakipleri geride bırakmanın mutluluğu
Her iki gün de tekne orsa ayağında çok iyi gitti. Teknenin hızı 7-8 knot’a ulaşırken çoğunlukla grubunun lideriydi ve performansıyla rakiplerini çok şaşırttı. İş pupa seyire geldiğinde ise balonun eksikliği kendini gösterdi. Ancak demokrasilerde çare tükenmez. Ayı bacağı seyrine geçip, kakıcın da yardımıyla cenovayı elden geldiğince sabitleyerek kendi çapımızda balon seyrimizi yaptık. Pupa ayağında birkaç tekneye geçilse de Sea Witches takımı yarışı ilk gün dördüncü, ikinci gün de beşincilikle tamamladı. İlk iki ayakta oldukça gerilerde kalan ekibin yaşadığı mutluluğu tahmin etmeniz hiç de zor olmasa gerek. Özetle takım az imkanla çok iş başardı. Özellikle ilk gün fazlasıyla iyi performans gören ekip akşam Marina Yacht Club’da arka arkaya gelen tebrikleri kabul etti. Ha bir de ikinci gün çok özel bir yarışçı vardı ekipte. Teknenin tek erkek üyesi, dört aylık bir Jack Russel olan Pit, ilk başta tedirgin olsa da sert orsa seyirlere rağmen içeride sessizce uyudu. 

Kakıç desteği
BAYK Kış Trofesi’nin üçüncü ayağı ise genel olarak oldukça hasarlı geçti. İlk günün ikinci yarışında İzmir Yelken Akademisi Exit’le çarpıştı, ikinci gün de Mad-X Eker Sütlaç’ın vardavelalarını kopardı. Rüzgar şiddetini artırınca ıstralyalar, mandarlar koptu, balonlar kaçtı. Protel-MATmazel ekibi cumartesi günü denize bir adamlarını düşürmesine rağmen birinciliği kaptırmadı.

Yasemin ve Pit
İki günlük kaçamağın ardından kafamda şu notlar kaldı: 
  • Bodrum’da rüzgar şahane, hava İstanbul’a göre ılık, yelken çok keyifli. Yarış sonrası havuzlukta oturup dişlerin takırdamadan içkini içebiliyorsun.
  • İstanbul’da yarış biter herkes evlere dağılır ya. Burada ise akşam herkes ‘mahalle barı’ kıvamındaki Marina Yacht Club’da, muhabbet tatlı, müzik güzel.
  • Kış olduğu için restoranlar boş, hizmet daha iyi. Yazın olduğu gibi her yerden pop müzik çığlıkları yükselmiyor.
  • Bodrum, özellikle adalar şu an yemyeşil. Yani görmeye alışkın olmadığımız türden bir Bodrum.. Bir de bu halini görmek gerek.
  • Özetle Bodrum kışın,  hele BAYK yarışı sırasında çok güzel, siz de gitsenize.

Hafta sonunu böyle kapattık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder