Ben Ainslie’yi kim durdurabilir?

Ainslie, olimpiyatların açılışında İngiltere adına meşaleyi taşıyacak.

İtiraf ediyorum bu başlığı Yachting World’den çaldım. Son sayısında görünce kıskandığım bu başlık Ben Ainslie’nin son zamanlardaki durumunu çok iyi özetleyen bir cümle aslında. Çünkü Ainslie’yi durdurmak gerçekten mümkün değil. Bir süre önce blogumda yazmıştım. Ben Ainslie bir hayalini daha gerçekleştirmiş ve önümüzdeki yıl San Fransisco’da yapılacak 34. Kupa’da Oracle’ın teknelerinden birinin dümenine geçmeyi başarmıştı. Duyuruyu bizzat Oracle Racing’in CEO’su Russel Coutts yapmıştı.

Final yarışları öncesi America’s Cup World Series’de yarışacak Ben Ainslie’nin takımı geçtiğimiz günlerde açıklandı. Ekibin, yıllardır Finn’de yarışan Ainslie dışındaki tüm üyeleri AC45 konusunda çok deneyimli isimler. Takım şu isimlerden oluşuyor: Dümenci Ben Ainslie, anayelken trimcisi Simon Daubney, kanat trimcisi Kyle Langford, runner Matt Mitchell, başüstü Simeon Tienpont.

Tienpont, Langford, Mitchell ve Daubney

Doubney’nin daha önce dört kez America’s Cup birinciliği var. 2010 yılında Cowes’da yapılan 1851 Kupası’nda Ainslie ile birlikte yarışmış. Ekibin diğer üyesi Kyle Langford da Ainslie gibi eski dünya şampiyonlarından. Ben Ainslie ile daha önce match race’lerde birçok kez rakip olduklarını söylüyor ve şöyle devam ediyor Langford: “Ben’in tarzı çok agresif ve başarılı. Finn’den AC45’e geçerken de zorluk çekeceğini düşünmüyorum çünkü arada çok da büyük fark yok. Ben, bugüne kadarki başarılarıyla zaten her sınıfta kazanabileceğini gösterdi. ACWS’nin hızına ve formatına da kolayca uyum sağlayacağına eminim.” Tienpont ve Mitchell da geçmişte America’s Cup’ı kazanmış isimler. Her ikisi de seride daha önce Russell Coutts ve Darren Bundock’la yarıştı.

İlk AC45 deneyimini bu sezon yaşayacak olan Ainslie ise şu an tamamen önümüzdeki hafta başlayacak 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’na konsantre olmuş durumda. Ülkesini finn sınıfında temsil eden Ainslie, olimpiyatlar bittikten sadece 11 gün sonra ACWS 2012-2013 serisinin ilk yarışı San Fransisco’da yarışacak. Yani Ainslie’nin AC45’lere hazırlanmak için sadece 11 günü olacak. İngiliz yelkenci ACWS’de yarışacağı için çok heyecanlı olduğunu söylüyor. “Takımım gerçekten çok iyi yelkencilerden oluşuyor ve hepsi AC45’te çok deneyimli. Onların deneyimi sayesinde çok hızlı yol alacağımı düşünüyorum.”

Okyanus, l’Hydroptere DCNS’yi bekliyor

Fransızların “uçan trimaranı” l’Hydroptere DCNS okyanus üzerinde yapacağı ilk rekor denemesi için nihayet Los Angeles’ta suya indi. Temmuz ayı başında gemiyle Los Angeles’a gelen trimaran bir haftadır Cabrillo Way Marina’da karada bakımdan geçiyordu, son kontrolleri yapılıyordu. l’Hydroptere DCNS şimdi eskisine göre daha hafif ve daha büyük bir yelken alanına sahip. Ağır deniz koşullarına karşı da stabilitesi artırıldı.

l’Hydroptere’in tasarımcısı ve dümencisi Alain Thebault yönetimindeki ekip yine aynı: üç kez Solitaire du Figaro yarışını kazanan Jean le Cam, yedi kez dünya turu yapan Jacques Vincent, üç kez Vendee Globe’da yarışan Yves Parlier ve üç kez dünya kayak şampiyonu olan Luc Alphand.

Ekip şimdi rekor denemesi için en uygun hava koşullarını bekliyor. Uygun hava koşulları oluşur oluşmaz l’Hydroptere DCNS, ticaret rüzgarlarını en iyi şekilde arkasına alabileceği Catalina Adası’ndan Hawaii’ye doğru yol alacak ve bugüne kadar bu iki nokta arasını en hızlı kat eden Fransız yelkenci Olivier de Kersauson’un rekorunu egale etmeye çalışacak. Rekoru dev trimaranı Geronimo ile kıran Kersauson, bu mesafeyi ortalama 19.17kt (saatte 35.5 km) hızla 4 gün 19 saat ve 31 dakikada tamamlamıştı.

Bu arada geçtiğimiz günlerde Eric Tabarly ve Alain Thebault’un rüyası l’Hydroptere’in hikayesini anlatan nefis bir kısa film dönüyordu sosyal medyada ve basında. Yaklaşık dokuz dakikalık bu filmde Alain Thebault. l’Hydroptere’i “bir uçan halı”ya benzetiyor. Filmde l’Hydroptere’in hikayesi Eric Tabarly’nin ilk kez 1976’da yaptığı tornadodan bozma altı metrelik trimaranından başlıyor ve günümüze kadar geliyor. Filmde l’Hydroptere’in kırdığı rekorların yanı sıra başarısız denemelerinin görüntüleri de yer alıyor. “Bir rüyanın hikayesini” izlemek isteyenler için film burada.

ETNZ’nin AC72’si gün ışığına çıktı

O kadar görkemli görünüyor ki doğrusu ben bile heyecanlandım fotoğrafları görünce. Yeni Zelandalılar neler hissedecek kimbilir. Daha geçen gün yazmıştım, parçaların birleştirilmesi kapalı kapılar ardında devam ediyor diye. Nihayet kapılar açıldı ve Kiwilerin dev katamaranı gün ışığına çıktı, kanat yelkeni gövdeye monte edildi. Takımın kara ekibi yaklaşık bir aydır haftanın yedi günü bunun için çalışıyordu. Cumartesi günü Auckland’da düzenlenecek kutlamalarla katamaran suya inecek ve Yeni Zelandalılar memleketlerinin yelken teknolojisinde geldiği son noktayı havai fişekler eşliğinde gece boyunca kutlayacak. İşte ETNZ’nin 34. America's Cup'ta yarışacak AC72’sinin ilk görüntüleri. 

Fotoğraflar: Chris Cameron/Emirates Team New Zealand

Olimpiyatçılar mücadeleye hazır

2012 Olimpiyat Oyunları’nın başlamasına 10 günden az kaldı. 27 Temmuz-12 Ağustos’ta İngiltere’de  yapılacak olimpiyatlarda Türkiye yelkende bu kez beş sporcusuyla bayrağını dalgalandıracak. Çağla Dönertaş laser radyal, Mustafa Çakır laser standart, Alican Kaynar finn, Deniz ve Ateş Çınar kardeşler de 470 sınıfında dünyanın en iyileriyle mücadele edecek. 

Ekip halen bu büyük mücadele için son hazırlıklarını yapıyor. Yolculuğa saatler kaldı. Çağla, Mustafa ve Alican 19 Temmuz, Deniz ve Ateş de 24 Temmuz’da Londra’ya doğru hareket edecek.

Olimpiyatlarda ülkemizi temsil edecek bu beş sporcuyla geçtiğimiz ay İstanbul Yelken Kulübü’nde bir araya geldik ve çok eğlenceli bir fotoğraf çekimi gerçekleştirdik. Bu arada genç sporcuların yelken kariyerlerinden ilginç anekdotlar da öğrendik. Bazıları burada, devamı Naviga’nın temmuz sayısında. 

 Çağla Dönertaş (21)

-       Yelkene 14 yaşında Marmaris Yelken Kulübü’nde başladım. Altı ay optimist yaptıktan sonra laser 4.7 sınıfına geçtim.

-       Okan Üniversitesi’nde mimarlık okuyorum ancak yelken antrenmanları için iki yıllığına kaydımı dondurdum.

-       Olimpiyatlardan sonra en yakın hedefim 2013’te Mersin’de yapılacak Akdeniz Oyunları’nı kazanmak. Sonra 2016 olimpiyatları için hazırlanacağım.

 Mustafa Çakır (26)

-       İlk başarımı 1998 yılında 12 yaşındayken Karadeniz Grup Şampiyonası’nda kazanmıştım. O sırada çok küçüktüm, neler hissettiğimi hatırlamıyorum.

-       Belli bir uğurum yok ama yarışlardan önce geçmişteki başarılarımı düşünmek beni motive ediyor.

-       Olimpiyatlarda yarışmak çocukluk hayalimdi. Bunu başardığım için çok huzurluyum.

 Alican Kaynar (24)

-       Her gün antrenman yapıyorum, haftada 30 saatin üstünde çalışıyorum.

-       Finn sınıfında 25 ülke yarışacak ve rakiplerimin hepsi gelişmiş ülkeler. Bayrağımızı onlarınkinin yanında dalgalandıracak olmak beni çok heyecanlandırıyor.

-       Vendee Globe küçüklüğümden beri beni en çok etkileyen yarış oldu. Öyle bir yarışın, insanın kendiyle verebileceği en büyük sınav olduğunu düşünüyorum. Günün birinde o yarışta mücadele etmeyi hayal ediyorum.

 Deniz ve Ateş Çınar (28-26)

-       Bu bizim ikinci olimpiyat deneyimimiz. O yüzden bu kez daha hazırlıklı ve iddialıyız.

-       Yıllardır iki kardeş birlikte yarışıyoruz. Yelken kariyerimizdeki en büyük destekçimiz de birbirimiz olduk.

-       Olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil ediyor olmamız bu işte en üst seviyeye ulaştığımızı gösteriyor ve kendimize güvenimizi artırıyor.

Fotoğraflar: Buğrahan Şirvancı

İlk AC72 Cumartesi günü suyla buluşuyor

34. America’s Cup’ta nihayet AC72’ler suya inmeye başladı. Suyla buluşacak ilk katamaran ETNZ’ninki. Yaklaşık iki hafta önce katamaranın tüm parçaları, takımın Auckland’da bulunan Viaduct Limanı’ndaki merkezine ulaşmıştı. O günden bu yana parçalar takımın kara ekibi tarafından biraraya getiriliyor. Katamaranın montajının tamamlanması bu hafta sonuna kadar tamamlanacak ve Kiwiler yeni AC72’lerini Viaduct Limanı’nda 21 Temmuz Cumartesi günü düzenlenecek ve Yeni Zelandalıların da katılacağı görkemli bir törenle suyla buluşturacak.

Takım çok heyecanlı. ETNZ’nin direktörü Grant Dalton, dev katamaranın montajının kapalı kapılar ardında son hızla devam ettiğini söyledi. “18 aydır her gün çalışıyoruz. 65 bin saattir devam eden çalışmamız nihayet son aşamaya geldi. Şimdi dev katamaranımızı Yeni Zelandalılarla paylaşma zamanı. Törene gelecekler bu tarihi ana tanıklık edecekler.”

Takımın dümencisi Dean Barker da “Gerçek bir canavar geliyor, hazırlıklı olun” diyerek heyecanını paylaştı.

Bu arada Oracle Team USA ve Artemis Racing de önümüzdeki günlerde AC72’lerini suya indirmeyi planlıyor. 

TP52’ler 2013’te Atlantik ötesinde yarışacak

Bu yıl ilki düzenlenen 52 Super Series’de dananın kuyruğunun kopmasına sadece bir etap kaldı. Türkiye’den Provezza’nın de ilk kez katıldığı, 52 Super Series’in Palma’daki Royal Cup ayağı; Quantum Racing, Ran ve All4One’ın kıran kıran mücadelesine sahne oldu. Serinin sondan bir önceki ayağında zaferi İsveçli Niklas Zenstrom’un Ran’ı elde etti.

Kupanın cumartesi günü yapılan final yarışı, etabın genel sıralamasının da alt üst olduğu bir mücadeleydi. Son gün dört olimpiyat madalyalı ve iki kez America’s Cup birincisi Jochen Schümann dümenciliğindeki Audi All4One ayağın lideri olarak parkura çıkmıştı. Azılı rakipleri Quantum Racing ve Ran sadece bir puan gerisindeydi. Üç takım arasındaki zorlu mücadeleden zaferle çıkan Ran oldu. Tekne sahibi ve dümencisi Niklas Zenstrom yarışın ardından yaptığı açıklamada Palma’daki koşulların çok zorlu ama bir o kadar da tatmin edici olduğunu söyledi. “Rüzgar koşulları inanılmazdı. 24kt hızla rüzgaraltı, 9kt hızla da rüzgarüstü seyirle çok çekişmeli yarışlar yaptık. Quantum ve All4One çok dişli rakiplerdi. Bu durum zaferimizi daha da tatlı hale getirdi.”

İkinci sıradaki Quantum Racing ise son günün ilk yarışında ardı ardına yaşadığı hasarların kurbanı oldu. Ekip önce daha daha yarış başlar başlamaz büyük bir gürültü duydu. Teknenin baş ıstralyası kırılmıştı. Ardından flokları yırtıldı. Takımın kara ekibi iki yarış arasında teknenin tamiri için hemen bir ekip gönderdi. Nitekim ekip ikinci yarışta, tam saatinde finiş hattındaydı ancak bu yine de birinci olmalarına yetmedi. Takımın taktisyeni Andy Horton, “Tüm bunlara rağmen ekibimiz çok iyi bir yarış çıkardı ve ikinci olmayı başardı” dedi. All4One da Royal Cup’ı üçüncü olarak tamamladı.

Filonun iki çaylağı Provezza ve Aquila arasında da özellikle ikinci gün büyük bir mücadele vardı. Provezza 47 puanla yedinci, Aquila da 56 puanla sekizinci oldu.

Bugüne kadar yapılan üç ayağın sonunda genel sıralamaya göre ilk üçte sırasıyla Quantum, Azzura ve Ran yer alıyor. Dokuz takımın mücadele ettiği seride Provezza yedinci sırada bulunuyor.

52 Super Series’in son ayağı 19-22 Eylül tarihleri arasındaki Valencia Cup’ta yapılacak.

Bu arada serinin 2013 takvimi belli oldu bile. Buna göre TP52’ler 2013’te Atlantik ötesinde karşı karşıya gelecek. Filo 2013’ün ilk mücadelesini Şubat ayında US 52 Super Series adıyla, Quantum Key West Race Week’te verecek. Bir sonraki ayak yine ABD’de ancak bu kez ya Miami’de ya da St. Thomas’ta gerçekleştirilecek. Seri bu iki ayağın ardından yeniden Akdeniz’e dönecek ve sırasıyla Barcelona, İbiza, Mayorka ve Porto Cervo’da yarışacak.

MOD 70’lerde şampiyon Spindraft Racing

ORMA 60’lardan ilham alınarak sadece üç yıl önce hayata geçmesine rağmen özellikle çokgövdeli uzmanı yelkenciler tarafından ilgi gören Multi One Design 70’lerin (MOD70) ilk okyanus aşırı yarışı KRYS Ocean Race’in birincisi Yann Guichard dümenciliğindeni Spindraft Racing oldu.

Beş trimaran; Spindrift Racing, Edmond de Rothschild, Foncia, Musandam ve Race for Water, 7 Temmuz Cumartesi günü 2.950 millik rotayı tamamlamak üzere New York’tan start aldı. Aslında New York’tan zorlu bir start alan 38 yaşındaki olimpik tornadocu Guichard ve ekibi Pazar akşamı liderliği hızlıca ele geçirerek filonun öncüleri Sebastien Josse’li Groupe Edmond de Rothschild ve Michel Desjoyeaux’lu Foncia’yı geride bırakmayı başardı. Spindraft ekibi yarış süresince liderliğini sürdürdü. Brest’teki finiş hattını dün öğle saatlerinde geçen takım yarışı 4 gün, 21 saat, 8 dakika ve 37 saniyede tamamlamış oldu. Ortalama hızları 25.3kt’tı. Finişi ikinci geçen takım Groupe Edmond de Rothschild, üçüncü de Foncia oldu. Oman Sail’in, yarıştan çok kısa süre ince suya inen Sidney Gavignet’li Musandam’ı dördüncü,  dünyada sürdürülebilir enerjinin kullanımına dikkat çekme amacı taşıyan Steve Ravussin dümenciliğindeki Race for Water da yarışı beşinci sırada tamamladı.

Bu arada Arapların ilk trimaranı, Sidney Gavignet dümenciliğindeki Musandam için bu yarışın ayrı bir önemi vardı. Ekipteki iki Ummanlı yelkenci Fahad Al Hasni ve Mohsin Al Busaidi, Atlantik'i yarışarak geçen ilk Arap yelkenciler oldu.

Korza “aşağı” inmeye hazır

Gürhan Tüker, ya da nam-ı diğer Kör Lee’nin yeni Korza’sı dün nihayet tuzlu suyla buluştu. Atabay Marina’da suya indirilen Korza için küçük bir temsili tören düzenlendi. Gürhan Tüker, adet gereği “tehlikelerden ve kazalardan korumak” amacıyla yeni Korza’nın salmasında bir şişe şampanya patlattı. Ardından tekne suya indi ve IRC ölçümleri yapıldı.

Tekneyle ilgili son bilgileri Can Ergün’den alıyoruz: “Korza suya indi, tüm denge hesapları, baş kıç trimi, deplasman aynı hesaplandığı gibi gözüküyor. Bir günlük antrenmanın ardından cuma günü yarışa giriyoruz. Yelkenler bir yandan Doyle tarafından düzeltiliyor, ekip hala teknede rötuşları, yatakların montajı gibi işleri tamamlıyor. Hazır olanlar ise güverte donanımı, direk ve salma yani tekneyi götürecek her şey ufak ayarlar dışında hazır, motor, pervane ve elektrik sisteminde sıkıntı yok, elektronikler takıldı.”

Gürhan Tüker’in geçtiğimiz yıla kadar kullandığı Korza, 55ft’lik boyuyla filonun en büyükleri içerisinde yer alıyordu. 1995 yılında salması kopan Korza alabora olmuş, sonrasında 12 yıllık bir refitin ardından değişen içi, güvertesi ve yeni 24 metrelik karbon direğiyle filoda yerini almış ama yine birçok talihsizlikler yaşamıştı. Sonunda Gürhan Tüker teknesini yeniden değiştirmeye karar vermişti.

CSC Composites’te 5,5 aylık ve 6500 saatlik geceli gündüzlü çalışmanın sonunda hedeflendiği gibi Aşağı Yarışı’na yetiştirilen Korza’nın üretim hikayesini ağustos ayında Naviga’da okuyabilirsiniz.

Provezza ekibi şimdi de TP52’lerin dünya arenasında

İlk duyurusu geçtiğimiz nisan ayında yapılan TP52’lerin yeni trofesi 52 Super Series’i Başüstü olarak elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Hatırlatmak gerekirse trofenin ilk iki ayağı Barcelona ve Sardinia’da, sınıfın en ünlü beş takımının katılımıyla yapılmıştı. Serinin üçüncü ayağı ise yarın Mallorca’nın Palma kentinde başlayacak. The Royal Cup kapsamında yapılacak bu ayak bizim için daha da önemli çünkü Ergin İmre’nin TP52’si Provezza 7 seriye katılacak ve nihayet uluslararası arenada boy gösterecek.

Takımdan aldığım bilgiye göre yarışacak ekip Mallorca'ya gitmiş ve antrenmanlara başlamış bile. Peter Lester taktisyenliğindeki ekip, Alessandro Benigni, Ahmet Edipoğlu, Alan Douglas McGlashan, Erkin Özkan, Kemal Aksüyek, Kıvanç Sevinç, İrfan Gezici, Nick Rogers, Gonzalo Infante Llorca, Richard Bardwell, Togan Alper, Tim Haynes, Tony Evans ve Ergin İmre’den oluşuyor.

Provezza 7 ekibi 14 temmuz’a kadar sürecek The Royal Cup’ın hemen ardından, 16 Temmuz’da yine Palma’da başlayacak Copa del Rey Audi Mapfre’de mücadele edecek. Ve bundan böyle serinin tüm yarışlarını takip edecek.

Seriye Provezza’yla birlikte ilk kez katılan bir diğer TP52 de Avusturyalı Aquila. 2008’te suya inen teknenin eski adı Mutua Madrilena. Bu iki yeni katılımla seride yarışan takım sayısı sekize çıktı.

Ergin İmre, Provezza 7’yi yaklaşık 1,5 yıl önce satın almıştı. 2008’de suya inen Rolf Vrolijk tasarımı bu TP52, daha önce Cristabella adıyla İngiltere’yi temsil ediyordu ve dünya şampiyonalarında birçok dereceye sahipti. İmre’nin uluslararası mücadelelere katılmak amacıyla satın aldığı Provezza 7, Türkiye’de ise sadece birkaç yarışta görünmüştü.

Volvo Ocean Race kupası ikinci kez Fransızların

Volvo Ocean Race’in 458 millik dokuzuncu ve son ayağı dün sona erdi. Finiş hattını ilk geçen takım Camper’dı. Takım 25 puan alarak 226 puana yükseldi. Ancak bu birinciliği için yeterli değildi. Finiş hattını –Camper’dan sadece yedi dakika sonra- ikinci geçen takım Groupama ise 24 puan alarak 2011-2012 Volvo Ocean Race kupasını garantiledi. 7 Temmuz Pazar günü 2011-2012 Volvo Ocean Race’in son yarışı olan Galway koyiçi etabı yapılacak ancak bu yarışın birincisinin alacağı altı puan sıralamayı değiştirmeyecek.

Galway’da binlerce hayranı tarafından karşılanan 39 yaşındaki yelkenci Franck Cammas, “Açıkçası yarışı kazanabileceğinimizi tahmin etmiyordum. Rüyam gerçekleşti” dedi. Groupama, yarışın 39 yıllık tarihinde kupayı kazanan ikinci Fransız takım oldu. 1985-86 yarışını –adı henüz Whitbread iken-  Lionel Pean dümenciliğindeki L’Espirit ekibi kazanmıştı. Bu zafer üzerine Lionel Pean açık bir mektup yayınlayarak Groupama’yı tebrik etti. Pean mektubunda Groupama’ya “Bu zaferle dünyaya Fransızların yelkende ne kadar güçlü ve en üst seviyede olduğunu bir kez daha gösterdiniz” dedi.

Spithill’li Oracle seri birinciliğini kaptı

America’s Cup World Series 2011-2012 yarışları Newport’ta yapılan son ayakla sona erdi. İlk ayağın yapıldığı Ağustos 2011’den beri altı farklı kentte gerçekleştirilen 130’dan fazla yarış sonunda serinin birincisi James Spithill dümenciliğindeki Oracle Team USA oldu. Spithill başarılarının sırlarını tek bir kelimeyle özetledi: “İstikrar”. Genel sıralamada ikinci ETNZ, üçüncü ise Artemis oldu.

Newport’ta yapılan filo yarışlarının birinciliğini Chris Draper’lı Luna Rossa Piranha alırken, match race’lerin galibi ise yabancı değildi. Oracle’ın diğer teknesinin dümencisi ve aynı zamanda takımın  CEO’su Russel Coutts, Newport ayağı match race’lerinin galibi oldu. Coutts, “Bu yarışlar sadece bir antrenman. Seriyi takım arkadaşımız kazandığı için çok mutluyuz. Biz Oracle Racing USA olarak sadece şamandıraların arasında yarışmak için değil, kazanmak için buradayız.”

Newport ayağı filo yarışlarının birincisi Chris Draper için bu derece zorlu bir haftanın sonunda iyi bir dönüş oldu. “Çok zor bir hafta geçirdik. Takım olarak morallerimiz oldukça düşmüştü. Ancak bu sonuçlar başarabileceğimizi gösterdi, keyfimiz de yerine geldi.”

2012-2013 serisi Ağustos ve Ekim aylarında San Fransisco’da yapılacak. Bu seride filoya çok güçlü bir isim de katılacak. İngilizlerin rekor sahibi olimpik yelkencisi Ben Ainslie, Oracle’ın dümencilerinden biri olarak parkura çıkacak.

Bu arada 2013’te San Fransisco’da AC72’lerle yapılacak final yarışlarına başvuru için sadece bir ay kaldı. Başvurular 1 Ağustos’ta sona erecek. En son geçtiğimiz günlerde Team Korea’nın da katılmasıyla finalde kupa sahibi Oracle Team USA’e meydan okuyacak takım sayısı dörde yükselmişti. Artemis Racing, ETNZ ve Luna Rossa finale katılacağını açıklarken yarış için gerekli parayı toplamaya çalışan, serinin iddialı takımlarından Loick Peyron'lu Energy Team'den henüz bir ses yok.

Genel sıralama puan durumu  (Match race puanı, filo yarışı puanı ve toplam puan)

 1. Oracle Team USA Spithill: 47-55-102 puan

2. Emirates Team New Zealand (ETNZ): 41-52-93 puan

3. Artemis Racing: 50-3- 82 puan

4. Energy Team: 38-36-74 puan

5. Oracle Team USA Coutts: 39-29-68 puan

6. Team Korea: 33-33-66 puan

7. Luna Rossa Piranha: 26-26-52 puan

8. Luna Rossa Swordfish: 15-16-31 puan

9. China Team: 15-16-31 puan