22 Ocak 2012 Pazar

Kürekle okyanus geçen beş kadın

Yine bir başarı ve yine bir kadın haberi. Bu seferki İngiltere’den. Yaşları 22 -31 arasında spor tutkunu beş kadın 45 gün önce Kanarya Adaları’ndan yola çıktı. Hedefleri sadece kas gücüyle Atlantik Okyanusu’nu aşarak Barbados’a ulaşmak ve bu sayede dünyadaki insan ticaretine dikkatleri çekmekti. Amaçlarından biri de bu ticarete son vermek için kampanyalar düzenleyen The A21 ve ECPAT UK (End Child Prostitution, Pornography and Trafficking) için bağış toplamaktı.
Kendilerine “Row for Freedom” yani “Özgürlük için kürek çek” adını veren takım, yaşları 22-31 arasında değişen her biri aktivist ve spor tutkunu beş kadından oluşuyor: Julia Immonen, Debbie Beadle, Kate Richardson, Katie Pattinson-Hart  ve Helen Leigh. Okyanusta, sadece kürek çekerek geçen 45 günün ardından ekip bugün hedefleri olan Barbados’a ulaştı ve böylece “Bir okyanusu kürek çekerek geçen ilk kadın takımı” olarak tarihe geçti.
Ekibi Barbados’ta aileleri ve arkadaşları karşıladı. Hepsi yorgundu ancak böyle bir amaç için başardıkları zafer nedeniyle çok mutlulardı.
Takımın skipper’ı Debbie Beadle “Yorgunuz ama bu zorlu görevi başardığımız için artık içimiz rahat” diyor ve ekliyor: “45 gün boyunca denizden, yunuslardan başka bir şey görmedik. Dolayısıyla sevdiğimiz insanlarla yeniden birarada olmak harika bir duygu.”
Beadle seyirin çok yorucu geçtiğini söylüyor: “Hepimiz çok yorulduk. Ellerimize artık kramp girmişti. Sürekli aynı pozisyonda oturmaktan sırtımız neredeyse sakatlanıyordu. 45 gün boyunca sadece kuru yiyecekler yedik ve denizden arıttığımız suyu içtik. Şu an lezzetli bir yemek yemek ve rahat bir yatakta uyumak için sabırsızlanıyoruz.”
İnsan ticaretine karşı kurulan ECPAT UK’in gençlik kolu koordinatörü olarak görev yapan Beadle, bugüne kadar korkunç yollarla suistimale uğramış birçok gençle tanıştığını belirterek çok önemli bir  noktaya dikkatleri çekiyor: “45 gün boyunca çektiğimiz zorluk, suistimale uğramış insanlarınkiyle karşılaştırılamaz bile.” 
Takım lideri Julia Immonen ise amaçları uğruna böyle bir mücadelenin üstesinden gelmenin gurur verici olduğunu söylüyor. “Denizdeyken ne zaman umutsuzluğa düşsem kendilerine bir eşya gibi davranılan insanları ve yaşadıkları zorlukları kendime hatırlattım. Böylece kendimi daha güçlü hissettim ve kürek çekmeye devam ettim. Eğer bir kurbanın dahi hayatını değiştirebilirsek buna değer.”
Kaynak: The Independent

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder