Geçen haftaki Artemis olayından ve olimpik yelkenci Andrew
Simpson’ın ölümünün ardından America’s America’s Cup’ta sular durulmuyor. Olayın
ardından yarışlara katılacak dört takımla bir araya gelen yarış yönetimi
takvimin aynen gerçekleşeceğini ve takımların mücadeleye katılacağını
duyurmuştu. Ancak görünüşe göre meydan okuyacak takımlardan Luna Rossa’nın
patronu Patrizio Bertelli’ye göre durum hiç de öyle değil. Bertelli dün takımın
merkezi Alameda’da, 60 kişilik yarış ekibiyle birlikte bir basın toplantısı
yaptı. Bertelli açıklamasında özetle, eğer güvenlik önlemleri artırılmazsa ve
sert hava koşullarına rağmen yarışlar yapılırsa organizasyondan çekileceklerini
açıkladı. Ancak burada şöyle bir sorun var. 34. America’s Cup katılımcıları bu
saatten sonra yarıştan vazgeçerse ciddi bir tazminat ödemek zorunda. Bertelli
istedikleri şartlar yerine getirilmezse bu tazminatı ödemeden yarıştan
çekilmelerinin kabul edilmesini talep etti.
Simpson’ın ölümünden sonra İtalyan La Stampa gazetesine açıklamalarda
bulunan İtalyan multi milyarder, röportajda yarışın organizatörü ve kupa sahibi
Oracale Racing USA’i çok sert bir şekilde eleştirmişti. Luna Rossa’nın patronu
röportajda şunları söylemişti:
America’s Cup yarış protokolünde güvenlik adına değiştirilmesi
gereken şeyler var. Daha önce organizasyon görevlilerine defalarca söylememize
rağmen bizi dinlemediler. Ancak şimdi kesinlikle yarışçılarımız için güvence
istiyoruz. Bu amaçla bazı değişiklikler yapılması için ortak kararlara
varılması ve yarışın koşullarının değişmesi lazım. Eğer bu değişiklikler
yapılmazsa biz 34. America’s Cup’ta olmayacağız. Bu tonlarca parayı boşuna
harcamak anlamına geliyor. Ancak yine de bu kararımızdan vazgeçmeyeceğiz.
Güvenlik amaçlı teknelere hava yastığı yerleştirilmesinden bahsediliyor
ancak bu çok aptalca. Bu organizasyon artık tekneler arası yarış olmaktan çıktı
ve teknoloji savaşına döndü. America’s Cup’ı ekstrem bir spor haline getirmek istiyorlar.
Ancak bunun için tekneleri ve koşulları da ekstrem bir spora uygun hale
getirmeliyiz, Formula 1 ve Moto GP gibi. Bunun için rüzgar sınırlaması,
akıntılar, gel git zamanlaması konusunda bir takım kurallar getirilmeli. Ayrıca
kurtarma ekipleri içinde dalgıç olmalı ilkyardım ekiplerinin donanımları
artırılmalı.
İlk AC72’mizin testini Auckland’da 20kt havada yaptık ve
herhangi bir problem yaşamadık. Artemis olayından önce yarış kurallarına göre 33kt’lık
sınır vardı ancak bu rakam da çok yüksek. Bu tekneler 20kt havada 35-38kt hıza
ulaşıyor. Bunun nasıl bir hız olduğunu hayal edebiliyor musunuz? Tıpkı bir
motorsikletle 250 kilometre hıza ulaşmak gibi. Eski tekneler yani tek
gövdeliler böyle bir havada en fazla 15-18kt’a ulaşıyordu. Aslında asıl sorun
bu hızlarda yapılan manevralar. Böyle havalarda gerçekleştirilen manevralarda
tekne kontrolden çıkabiliyor ve alabora olma ihtimali de artıyor. Özetle biz bu
acımasız oyunun bir parçası olmayacağız. Umarım bu söylediklerimizi bu kez
organizatör ve kupa sahibi Oracle duyar.
Temmuz-ağustos aylarında yapılacak ve meydan okuyacak
takımın seçileceği Louis Vuitton Cup esnasında San Fransisco Körfezi’nde hava
çok sert olacak. Aynı şekilde eylüldeki final yarışlarında da. Orada takımların
nasıl birbirleriyle çarpıştıklarını ve nasıl bir kıyı olacağını göreceksiniz,
bekleyin. Ancak koşullar değişmezse biz orada olmayacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder