4 Temmuz 2013 Perşembe

34. America’s Cup kavgayla başladı


34.  America’s Cup cephesinde olaylar bitmiyor. Yarışlar kavgayla başladı. Bu kez yarış direktörü Iain Murray ve ETNZ ile Luna Rossa karşı karşıya geldi. Tarafların birbirlerine karşı ithamları oldukça ağır. Önce özet, sonra ayrıntı…

Olayın temelinde AC72 sınıf kuralında yapılan bir değişiklik yatıyor. Katamaranların donanımıyla ilgili söz konusu kural değişikliği son dakikada ETNZ ve Luna Rossa’yı ayağa kaldırdı. Onlar ayağa kalkınca hedefteki isim Iain Murray, Oracle Racing USA’i kayırmakla suçlandı. Murray, bu suçlamalara fazlasıyla alındı ve iki takıma çok ağır ithamlarda bulundu. Ancak görevinden istifa etmeyeceğini açıkladı. Durum özetle böyle. Biraz da detaylara inelim.


Bildiğiniz üzere Artemis Racing yarışçısı Andrew Simpson’ın antrenman sırasında hayatını kaybetmesinin ardından sahil güvenlik ve yarış yönetimi işbirliğiyle 37 maddelik bir güvenlik önlemleri paketi açıklanmıştı.  Paketteki bir madde tam da yarış başladığı esnada büyük kavganın kopmasına neden oldu. Söz konusu madde, çok teknik detaya girmeden özetlemek gerekirse dümen palasının biçiminde değişiklik yapılmasını, yani asimetrik olanın simetriğe çevrilmesi şartını gerektiriyor. Yarış yönetimi bu değişiklikle manevraların (Artemis kazası manevra esnasında meydana gelmişti) daha güvenli bir şekilde gerçekleşeceğini belirtiyor.
Yeni haliyle dümen palaları geriye doğru alınıyor. Konu bu kadar teknik olunca fikrini sorduğum tekne üreticisi ve yelken yarışçısı Efe Kuyumcu bu durumu şöyle anlatıyor:

“Güvenlik konusunda asimetrik dümen palası her ne kadar tek yönden moment olarak daha fazla yük sağlayarak, kontrolden çıkma ve kırılma gibi sorunlara açık olsa da aslında çok daha basit bir sorunda daha büyük bir risk yaratıyor. O risk denize birinin düşmesi ihtimali. Yeni kurala göre dümen palaları neredeyse bir metre teknenin dışına çıkıyor. Bu şekilde, ortalama 30-40 knot hız yapan bir tekneden adam düşmesi halinde zaten bıçak keskinliğine sahip karbon palaların kime ne yapacağını tahmin etmek bile istemeyiz. Denize adam düşmesi çok sık meydana gelebilecek bir ihtimal. Mesela Spithill sadece iki hafta önce denize düşmüştü.”


Bu meselenin bir başka yüzü. Ancak ETNZ ve Luna Rossa’yı sinirlendiren ve kararı protesto etmeye iten mevzu, bu kuralın son dakikada getirilmiş olması. Yani onların iddiasına göre… Dün gazetecileri San Fransisco Körfezi’ndeki hangarında ağırlayan Luna Rossa’nın skipper’ı Max Sirena, V.Sail editörü Pierre Orphanidis’e kızgınlığını çok sert bir şekilde dile getiriyordu. Güvenlikle değil tamamen performansla alakalı bu kararın “kabul edilemez ve skandal” olduğunu söyleyen Sirena, bu “pisliğe” (kibarca yazdım aslında bullshit diyor) karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini belirtiyordu. Hatta Sirena daha da sert ithamlarda bulunup, Oracle’ın ikinci AC72’sini hatalı olarak bu şekilde inşa ettiğini, bir aydır bu haliyle yelken yaptığını ve bu kural değişikliğinin de tamamen ABD’li takımı korumak amacıyla alındığını iddia ediyordu. Sirena, Orphanidis’in “Eğer uluslararası jüri, protestolarını haksız bulursa ne yapacakları” sorusunu ise yanıtsız bırakıyordu. Aslında belki de en önemli konu bu.


Sirena’nın bu açıklamalarını duyan Murray’in ilk tepkisi çok sert oldu. Hatta iki takımı, Andrew Simpson’ın ölümünden fayda sağlamaya çalışmakla suçladı. Ertesi gün de basın toplantısı düzenledi ve özetle şunları söyledi:

“Ben bu 37 maddelik öneri listesini 22 Mayıs’ta, yani yarışların başlamasından altı haftadan fazla zaman önce takımlara aktardım. Ve tüm takımlar bu öneri listesini kabul etti. Hatta ETNZ’nin direktörü Grant Dalton elimi sıktı ve kararlardan dolayı beni tebrik etti.

ETNZ’nin skipper’ı Dean Barker da aralık ayında bana mail atmıştı ve bu değişikliğin yarıştan hemen önce mutlaka yapılması gerektiğini ve bunun daha güvenli olacağını söylemişti. Ancak takım, 28 Haziran’da kararı protesto ettiğini açıkladı uluslararası jüriye. Dün de Luna Rossa aynı şekilde. Şimdi neden sinirlendiğimi anlıyor musunuz? Ben bu yarışın direktörü olarak atandım. Hem kupa sahibini hem de meydan okuyanları temsil ediyorum ve istifa etmeye niyetim yok.”

Uluslararası Jüri. ETNZ’nin protestosunu pazartesi gününden itibaren görüşmeye başlayacak. Luna Rossa’nınki için ise henüz bir tarih belirlenmedi.


İki tarafın da iddiaları farklı. Kimin doğru söylediğini bilemeyiz ama bildiğimiz America’s Cup’ın bir kez daha görevini yerine getirerek medyanın ve halkın ilgisini üzerine çektiği.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder