Ercüment ve Elif Gümrük Fotoğraf: Tuğçe Yener |
TAYK
Sonbahar Kupası’nın ikinci ayağında beni Keyif 60 ekibi ağırladı. Takımla ne
kadar eğlenerek yarıştığımız ve hatta nasıl birinci olduğumuz konusuna hiç
girmeyeceğim. O ayrı bir yarış hikayesi olarak hafızamda kalacak. Benim asıl
anlatmak istediğim Keyif 60’ın kuruluşu ve Destek’ten IRC1 ve sonrasında IRC
2’ye uzanan hem ilginç hem de eğlenceli hikayesi. Ekibin elebaşı Ercüment ve
kızı Elif Gümrük’le tanışmamız Naviga için yaptığım röportajla oldu. 45
feet’lik Grand Soleil olan Keyif 60’ın hem alımlı bir gezi hem de azılı bir
yarış teknesi olduğunu belirttikten sonra sözü Ercüment Gümrük’e verelim.
“Ben 60
yaşına kadar şehir hatları ve feribottan başka hiçbir deniz aracına binmedim”
diye söze başlıyor Ercüment Gümrük. Kendisinin aslında eski bir milli
bisikletçi. Özgeçmişinde Türkiye Bisiklet Turu’nun yanı sıra Türkiye
şampiyonluğu gibi dereceler var. Ercüment Gümrük gençlik yıllarındaki bisiklet tutkusu
yüzünden neredeyse okuduğu ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nden atılmak üzere olduğunu,
bu yüzden seçildiği Akdeniz Oyunları’ndan vazgeçmek zorunda kaldığını söylüyor.
Gümrük hala yurtdışında bisiklet turnuvalarına katılıyor. “Pekiyi yelken bu
hikayenin neresinde?” diye soruyorsanız Ercüment Gümrük’ün ağzından devam
edelim.
Fotoğraf: Kaan Verdioğlu |
“Sanki
60’ımda birdenbire vahiy indi bana. Benim denizle hiç alakam yoktu. Hatta eşim
arkadaşlarıyla birkaç kez çıktığı mavi yolculuğa beni de çağırmıştı ama ona
bile gitmemiştim. O sırada ODTÜ Mezunlar Derneği’nden, üyelere özel yelken kursu
açıldığı haberi geldi. Ailecek Alfa Sail’de yelken eğitimine başladık. Bir gün pratik
eğitim için Sivriada’ya giderken karar verdim ve ‘Bir tekne alsak iyi olacak’
dedim. Tabii bizimkiler çok şaşırdı.”
Hızlı giden
bir tekne istediğini söyleyen Ercüment Gümrük, ilk olarak Beneteau First serisinin
ikinci ellerine bakmış. Sonra bir arkadaşı 2000 model bu tekneyi bulmuş. Yarışmak
da tekneyi aldıktan iki sene sonra kanına girmiş. “Ben yarışın her türlüsünü
çok severim. Bisiklet yarışlarına katılamayınca mimarlık yarışmalarına
katılmaya başlamıştım. Sonra kızlarım yüzmeye başlayınca 10 sene Galatasaray
Yüzme Şubesi’nin kaptanlığını üstlendim. Tekneyi aldıktan sonra gez gez nereye
kadar... Ben de yarışlara katılmaya karar verdim” diye devam eden Ercüment
Gümrük 60’ından sonra bir de yelken yarışçılığına başlamış.
Keyif 60 ekibi |
İlk sene
Destek sınıfında kupaları toplayan ekip en sonunda IRC sınıfına geçmeye kararı
verir ve tekneyi ölçtürünce IRC 1’de oldukları ortaya çıkar ve takım bu duruma
şaşırır. Ekip acemi olunca IRC 1’in iddialı tekneleri arasında yarışmak da ayrı
bir macera olur. Başlarına birçok komik olay geldiğini söyleyen Ercüment Gümrük
onlardan bazılarını şöyle anlatıyor: “IRC 1’deki ilk yarışımız Boğaz’daydı.
Gayet güzel start aldık. Ama ben akıntıları falan doğru dürüst bilmiyorum. Bir
süre sonra geri gittiğimizi fark ettik ve yarım saat sonra bu kez IRC 5’lerle
bir kez daha start aldık. Ama sonra çoğunu yakaladık. Bir keresinde de hakem
teknesinin üzerine çıkıyorduk. Rakiplerimizi bir tek startta görüyorduk. Bir
daha da karşılaşmıyorduk.”
Bir yıl IRC
1 ekibinde yarışan Keyif 60 ekibi, yelkenlerinde yapılan IRC optimizasyonuyla geçen
yıl IRC 2 sınıfına dahil oldu. Bu durumdan çok memnun olduklarını belirten Elif
Gümrük, “Teknenin performansı da arttı. Geçen yıl tekneyi götüremiyorduk,
trimler tutmuyordu doğru düzgün. Ekibimize de yeni arkadaşlar geldi, onlardan
da çok şey öğreniyoruz. Artık hem sınıfımız hem de ekibimiz yerine oturdu” diye
belirtiyor. Nitekim artık tam anlamıyla bir yarış ekibi olan Keyif 60, bu yıl
Aşağı Yarışı’nda kupa kaldırdı. Çeşme’deki Doğu Ege Yelken Haftası’nın ilk
gününde birinci olan takım, genel sıralamada da ikinciliği elde etti. Ercüment
Gümrük teknelerinin özellikle sert havalarda daha iyi gittiğini söylüyor. Ancak
ekibin derece kaygısı yok. Onlar daha çok eğlenmek için yarışıyor. Teknede
demokrat bir ortamın hakim olduğunu söyleyen Ercüment Gümrük, “Nerede tramola
atacağımıza bile birlikte karar veririz. Çok sakin bir ekibiz. Kimse küfretmez,
bağırmaz. Zaten ekibimize gelen agresif yelkenciler bir süre sonra uyum
sağlayamadığından ekipten ayrılıyor. Biz sadece keyif için yarışıyoruz,
kazanırsak da mutlu oluyoruz.”