15 Kasım 2014 Cumartesi

Zafer bir kez daha Abu Dhabi Ocean Racing'in


Volvo Ocean Race 2014-15’in ikinci koyiçi yarışı bugün Cape Town’da yapıldı. Yarış saat 14:00’te start aldı. Oldukça sert hava ve deniz koşullarında yapılan yarışa Team Alvimedica bir kişi eksik katıldı. Ailevi sebeplerden ötürü İtalya’ya gitmek zorunda kalan Alberto Bolzan’ın çarşamba günü verilecek ikinci ayak startında yer alacağı belirtildi.

Yaklaşık bir saat süren yarış süresince Abu Dhabi Ocean Racing liderliğini korudu. Onu arkasından Team SCA takip etti. Üçüncü sıradaki Team Brunel ile Team SCA arasında ikincilik için sıkı kapışma yaşandı. İki takım bir ara borda bordaya yarıştı. Team SCA ikinciliğini uzun süre korurken son dönemeçte yerini Team Brunel’e kaptırdı. Yarış esnasında yelkeni yırtılan Team Alvimedica ise ikinci koyiçi yarışı altıncı sırada tamamladı. Finişe en son ulaşan takım ise ilk ayaktaki başarısız sonuçtan sonra ekip değişikliğine giden Team Mapfre oldu.

Yarış süresince çok iyi performans gösteren Abu Dhabi Ocean Racing, ikinci kez birincilik elde ederek iki puana ulaştı ve genel sıralamada birinciliğe yerleşti.

12 Kasım 2014 Çarşamba

Volvo Ocean Race’te kardeş rekabeti


Bildiğiniz gibi Volvo Ocean Race’in ilk ayağı Iker Martinez skipper’lığındaki İspanyol takım Mapfre için hiç de parlak geçmemişti. 26 gün süren Alicante-Cape Town ayağı boyunca birkaç kez öncü gruba dahil olabilen takım, yarışın ortalarından itibaren oldukça gerilerde kalmıştı ve en sondaki Team SCA’yle neredeyse sonunculuk için kapışıyordu. Cape Town’a kadar altıncı sırada (sondan ikinci) giden Mapfre, şehrin ünlü dağı Table Mountain’e fazla yanaşıp da çukura düşünce,  son düzlükte sondan ikinciliği Team SCA’ye kaptırarak yarışı sonuncu olarak tamamlamıştı. Oysa ki takım, ekibindeki isimlerle, özellikle de solo açık deniz yarışlarının en önemli isimlerinden Michel Desjoyeaux’la son derece iddialıydı ve birçok kişinin favorisiydi. Ancak olmadı.

Takım Cape Town molasında uzun uzun toplantılar yaptı ve ekipte revizyona gitmeye karar verdi. Dün yapılan açıklamada Michel D.’nin sonraki ayaklarda yarışmayacağı, zaten kendisinin her ayakta yarışmayacağının çok önceden verilmiş bir karar olduğu belirtildi. Hatta belirtilmekle kalınmadı özellikle vurgulandı: Michel D.’nun zaten tüm yarışta yer alması planlanmıyordu.

Rob Greenhalgh
Takım dün yaptığı açıklamada Michel D.’nun yerine navigatör olarak, bir önceki yarışta navigatörü olduğu Groupama’nın kazanmasında büyük payı olan Jean Luc Nelias’ın alındığını duyurdu. Takımdan bugün bir açıklama daha geldi. Açıklamayla İngiliz yelkenci Rob Greenhalgh’ın da takıma alındığı duyuruldu. Bu, 37 yaşındaki yelkencinin dördüncü Volvo Ocean Race’i olacak. Takımın kaptanlarından biri olan (watch captain) Greenhalgh, 2005-2006 yarışı birincisi ABN AMRO ONE, 2008-2009 yarışı ikincisi Puma ve bir önceki yarışta Abu Dhabi Ocean Racing ekibinde yer aldı.

Libby Greenhalgh
Rob Greenhalgh’ın Mapfre ekibine dahil olmasıyla filoda ilginç bir durum da meydana geldi. Çünkü Rob Greenhalgh’ın kız kardeşi Libby Greenhalgh da Team SCA’nın navigatörü olarak yarışıyor. Bu, 34 yaşındaki Libby Greenhalgh’ın ilk Volvo Ocean Race’i. Böylece Greenhalgh kardeşler birbirlerine rakip oldu.

Bu arada takımların VO65’leri karaya alındı, bakımdan geçirildi ve birer birer suya indiriliyor. Cape Town ayağının koyiçi yarışı Cumartesi günü yapılacak. Abu Dabi’de sonlanacak ikinci ayağın startı ise 19 Kasım Çarşamba günü.

10 Kasım 2014 Pazartesi

Loick Peyron, Route du Rhum’da rekor kırdı

Fotoğraf: Yvan Zedda
Bu yıl 10’uncusu düzenlenen solo Atlantik geçişi yarışı Route du Rhum’un birincisi Banque Populaire VII trimaranıyla yarışan Loick Peyron oldu. Aynı zamanda rekor kıran Peyron için bu yarışın ayrı bir anlamı daha vardı. Peyron bu yarışla çok gövdelilerle solo yarışlara da hızlı bir dönüş yapmış oldu.

Halen Artemis Racing’in 35. America’s Cup kampanyası için çalışan 54 yaşındaki Fransız yelkenci daha önce altı kez Route du  Rhum’a katıldı. Ancak son katıldığı 2002’deki yarışta trimaranı Fujicolor’la 75 knot’lık fırtınaya yakalanıp da, üçüncü sıradayken mücadeleyi bırakmak zorunda kalınca bir daha asla çok gövdeli bir tekneyle tek başına yarışmayacağı konusunda söz verdi. Ancak Peyron 12 yıl sonra bu sözünden geri döndü ve Kanadalı yelkenci Mike Birch’in 1978’de Route du Rhum’u kazandığı Olympus isimli trimaranın 31 feet’lik replikası Happy ile Route du Rhum’a geri dönmeye karar verdi.


Sapsarı gövdesiyle dikkat çeken bu trimaran ile yarış için millerini tamamlayan Peyron röportajlarında, bu Route du Rhum’un hayatının en önemli mücadelesi olduğunu söylüyordu. Ancak yarışa sadece iki ay kala işin  seyri değişti. Filonun en iddialı trimaranlarından Banque Populaire VII’nin dümencisi Armel LeCleach elinden sakatlanınca dümene geçmesi için Peyron’a teklif götürüldü. Peyron ilk önce teklife pek sıcak bakmasa da sonradan kabul etti. Yarış boyunca liderliğini sürdüren Loick Peyron, filonun en iddialı ve dünyanın en büyük trimaranı Yann Guichard skipper’lığındaki Spindrift 2’yi geride bırakarak bu sabaha karşı Guadeloupe’daki finişe ulaştı. Yarışı 7 gün, 15 saat ve 7 dakikada tamamlamayı başaran Peyron, 2006 yılında Lionel Lemonchois’nin kırdığı rekoru iki saat geçerek bir rekora da imza attı.



Bu arada ikincisi sırada yer alan dünyanın en büyük ve dolayısıyla yarışın en iddialı trimaranı Spindrift 2’nin finişe hala 100 mili var. Diğer sınıflar için de yarış devam ediyor.

6 Kasım 2014 Perşembe

Tezmarin ekibi sekizinci oldu


24-27 Ekim tarihleri arasında düzenlenen China Cup International Regatta’da yarışan Tezmarin Medianova Sailing Team, 22 teknenin bulunduğu 8 yarışlık mücadeleyi 8’inci sırada tamamladı.
16 farklı ülkeden katılımcının mücadele ettiği Çin’deki regattada, Tezmarin ekibi Türkiye’yi dördüncü kez temsil etti. Dümenciliğini Selim Kakış’ın ve taktisyenliğini Vedat Tezman’ın yaptığı Tezmarin Medianova Sailing Team, Beneteau First 40.7 sınıfında genel sıralamaya 8’inci olarak yerleşti.


China Cup International Regatta ilk 10 (40.7 sınıfı)

1. Vanke Longcheer (CHN) Score 15
2. Vatti Sailing Team (CHN) Score 16
3. Beijing Sailing Center (GBR) Score 18
4. WOB GLORIA STAR (AUS) Score 26
5. Team Beneteau (FRA) Score 33
6. Seven Feet Team (RUS) Score 45
7. Lord of the Sail (KAZ) Score 49
8. Medianova Tezmarin Sailing Team (TUR) Score 49
9. FIRESTARTER (CZE) Score 55
10. Wechat Dream Team (CHN) Score 72

Volvo Ocean Race’te karadaki yarış başladı

Fotoğraf: Ainhoa Sanchez
Volvo Ocean Race 2014-15’in yedi teknelik filosunun dördü, 6.487 deniz millik ilk ayağı tamamladı. Yarış tarihinde ilk kez uygulanan one design kuralının etkisi neredeyse tüm yarış boyunca hissedildi. Özellikle de finişe sadece birkaç mil kala ilk ayağın birincisi Abu Dhabi Ocean Racing ve Team Dongfeng arasında. Yarışın resmi sitesinden finişi canlı olarak izleyen bizler, iki takım arasındaki match race mücadelesine de şahit olduk. Aynı anda ekiplerle yapılan röportajları izledik.

Abu Dhabi Ocean Racing, binlerce millik yarışın finişini sadece 12 dakika önce Team Dongfeng’den önce geçti. Çoğu Fransız yelkencilerden oluşan Çin menşeli takım da çok az bir farkla ve teknesinde hasar olmasına ve bu yüzden bir kez mola vermek zorunda kalmasına rağmen ikinci olarak performansıyla daha ilk ayakta kendini kanıtladı, izleyicileri şaşırttı. Team Brunel yarışı, Donfeng’den dört saat sonra yarışı tamamladı ve üçüncülüğü elde etti. Chris Nicholson dümenciliğindeki Danimarkalı Team Vestas Wind de finişe bugün öğle saatlerinde ulaştı.

Üç takım; Team Alvimedica, Team Mapfre ve Team SCA için ise mücadele hala devam ediyor. Bugün bir ara tam anlamıyla çukura düşen ve bir ara hızı 0 knot olan Team Alvimedica’nın önünde halen 159 deniz mili var. Arkasından Mapfre ve en sonda Team SCA var. Alvimedica’nın bu gece yarısı ya da yarın sabah erken saatlerde Cape Town’a ulaşması bekleniyor.


Şimdi 25 gündür Atlantik ve Güney Okyanusu’nun sert sularında mücadele eden ekipler için dinlenme ve yeme-içme vakti. Teknelerin bakım onarımını yapacak ekip için ise zamanla yarış başladı. Yarış one design formata geçince, eski versiyonlardan farklı olarak artık tüm takımlar bakım-onarım hizmetini tek bir ekip, Volvo Ocean Race teknik ekibi tarafından alıyor. Yarış köyüne kurulan çekek alanındaki dev çadırın içinde yelkenler, elektronikler, gövdedeki hasarlar tamir ediliyor.  Bu çadır beş kıtadaki 10 durak şehre taşınacak.

Nick Bice
Fotoğraf: Ian Roman
Bu zorlu ve stresli görevin başında ise 34 yaşındaki Avustralyalı yelkenci Nick Bice var. Daha önce dört kez Volvo Ocean Race’e katılan Bice, iki kez yarışmış iki kez de kara ekibinde görev almış. Yönettiği ekibin önünde, çok kısa sürede halledilmesi gereken oldukça uzun bir iş listesi var. Bice, hedefin –daha doğrusu yapmaları gerekenin- teknelerin 11-13 Kasım’da suya indirilmesi olduğunu söylüyor. Ekip; teknisyen, mühendis, yelken ve tekne üreticisi olarak tam zamanlı çalışan 17 kişiden oluşuyor. Bu 17 kişi hızla görevlerine başlamak için hazırlıklarını daha tekneler gelmeden tamamlamıştı bile. Ekipte onlara ek olarak dünyanın farklı ülkelerinden gelen 30 kişi daha görev yapıyor. Bice iş planlarını şöyle anlatıyor:


“İlk 24 saat tüm tekneler için 4-5 kişi çalışacak. Aslında tüm takımlar duruma göre beş ya da sekiz gün boyunca tam olarak aynı hizmeti alacak. Tekneler önce ne durumda incelenecek ve değiştirilmesi gerekenler varsa hızla değiştirilecek. Kırılan parçalar onarılacak. Zaman çok kısıtlı ancak bu kez şöyle iyi bir durum var one design teknelerin hiçbirinde ciddi bir sorun yok.”

Planlanan tüm teknelerin 6 Kasım’a kadar Cape Town’a ulaşmasıydı. Ancak görünüşe göre planlanan tarihi en az bir gün geçecek. Cape Town’daki koyiçi yarış 15 Kasım’da yapılacak. 19 Kasım’da da filo 6.125 deniz millik Abu Dabi ayağı için start alacak.


Konuyla ilgili bir de şöyle bir film var.


5 Kasım 2014 Çarşamba

Volvo Ocean Race'te ilk zafer Abu Dhabi Ocean Racing'in



Volvo Ocean Race 2014-15’te ilk ayağın birincisi Ian Walker skipper’lığındaki Abu Dhabi Ocean Racing oldu. Takım, finişin verildiği Cape Town’a saat 17:11’de (Türkiye saati ile) ulaştı. Birinci ayağın son birkaç mili Abu Dhabi ve Dongfeng arasında son derece gergin geçti. İki takım arasında tam bir match race yaşandı. Finişe sadece birkaç mil kala hızı neredeyse 1 knot’a düşen Abu Dhabi Ocean Racing son üç mil kala hızını 12 knot’a çıkardı. Ancak takımın hızı son iki milde yine 2 knot'a düşerken bu kez sadece 1 mil gerisindeki Dongfeng hız kazandı. Son 1 milde hızını yeniden artıran Abu Dhabi 17:11'de finiş hattını geçerek VOR 2014-15'in ilk ayağının birincisi oldu. Team Dongfeng ise Abu Dhabi'den sadece 8 dakika sonra finişi geçerek ikinciliği elde etti.

Finişte geri sayım


Tarihinde ilk kez birbirinin aynı teknelerin yarıştığı Volvo Ocean Race 2014-15’in ilk ayağının finişine çok az kaldı. Hem Alicante’deki yarış merkezinde hem de finiş noktası Cape Town’da heyecanlı bir bekleyiş var. One design ruhunun fazlasıyla hissedildiği bu yarışta birincilik için kapışan iki takım Abu Dhabi Ocean Racing ve Team Dongfeng. Abu Dhabi öncülüğünü korurken sadece 3.1 mil arkasından Dongfeng geliyor. Her ikisi de 10 knot hızla Cape Town’a doğru ilerliyor.

4 Kasım 2014 Salı

‘Açık deniz yarışı bağımlılık yaptı’


Tarihinin en şiddetli fırtınasını yaşayan Rolex Middle Sea Race’te Keyif 60 ekibinin gitmeden önce hazırlıklarını ve yarıştaki maceralarını buradan paylaşmıştım. Ancak yarışın startından sadece birkaç gün önce –kutsal iletişim aracı Facebook sayesinde- Malta’da bir Türk yelkencinin daha olduğunu sürpriz bir şekilde öğrenmiştim. Kafayı gerçek bir açık deniz yarışına katılmaya takan J-Shaker’ın eski dümencisi ve Sabancı Üniversitesi öğrencilerinden Enes Çaylak ne yapmış ne etmiş Rolex Middle Sea Race’teki bir takıma girmeyi başarmıştı. Enes’in yarışa dahil olma hikayesi ve çabası oldukça ilginç ve hatta takdire değer. Söylediklerinden anlaşıldığı kadarıyla Volvo Ocean Race’te ilk kez Türk markasının, Team Alvimedica’nın yer almasının verdiği cesaretle bu yarışa katılan Enes Çaylak’ın hedefi belli. Neyse sözü Enes’e bırakalım.

Ne zamandır yelken yapıyorsun? Bu aralar hangi teknede yarışıyorsun?
Yelkene 10 yaşındayken Kocaeli, Karamürsel'de başladım. İlk gün kulübe zorla gönderilmeme rağmen denemem için dümen tuttuktan sonra bir daha bırakamadım. Üniversiteye başlayana dek centerboard sınıflarında (Optimist, Laser, Pirat) yarıştım. Üniversite esnasında sportboat ve yat sınıflarına geçtim. Geçtiğimiz senelerde sportboat sınıfında Sabancı Üniversitesi’ni temsilen birçok yarışa katıldık. Geçtiğimiz bir yıl boyunca IRC 1 sınıfında yarışan Shaker teknesinin dümencilik görevini üstlenerek sınıfımızın en genç dümencisi olarak yarıştım. Gençlerden oluşan bir ekiple yat yarışlarının yaş ortalamasını düşürürken tecrübe eksikliğini hırs ve istek ile karşılamaya çalıştık, kış döneminde aralıksız antreman yaptık. Ancak takımla yolumuz ayrıldı. Bu sebepten şu an bir ekibe dahil değilim.

Neden Rolex Middle Sea Race'e katıldın?  
Rolex Middle Sea Race'e hep Shaker ve ekibi ile katılmayı hayal etmiştim. Bu yarış Akdeniz'in en büyük yarışlarından biri, 606 millik bir yarış olarak start noktası olan Malta'nın Türkiye'ye yakın olması bu hayali gerçekçi kılıyordu. Türkiye'de malesef en büyük uzun soluklu yarış Güney Yarışı ama o da 300 mil sonunda mola veriyor. Sanırım Sığacık’ta bir şamandırayı dönüp İstanbul'a dönelim dense kimse bu işe kalkışmaz. Dönüşün orsa olduğunu saymazsak aynı mesafe aslında. Dolayısıyla gerçek bir açıkdeniz tecrübesi edinmek istedim. İnternetten takip ettiğimiz kadarıyla bilgi sahibiydik ama bu meydan okumanın içine girmek çok farklı olacaktı.


Yarıştığın tekneyi nasıl buldun?
Temmuz itibariyle üniversite hayatının sonuna gelince ciddi bir vaktim oluştu. Sanırım listemden birkaç madde gerçekleştirmenin vakti geldi dedim. Bu yarışa giren veya giren bir ekibi tanıyabileceğini düşündüğüm herkese mailler attım, telefonlar açtım. Her kanaldan şansımı denedim. Murat Sussa ile bir gün marinada karşılaşınca o bana iletişim kurabileceğim bir isim verdi. Malta'lı bir ekip, tekne sahibi ile görüştüm. O da ekip bulma konusunda yardımcı olacabileceğini söyledi. Ben vize için zaten başvuruda bulunmuştum. Daha herhangi bir ekip ile sözleşmemişken yarıştan bir hafta önce atlayıp uçağa gittim. Havaalanında bile Rolex tişörtlü birini görüp numaramı verdim. Pontonlarda insanlara yardımcı olup çevre edindim. Bir gün antremana çıkacak ama eksiği olan ekiplere antrenman yapmaları için denize çıkarken katıldım, karaya bağlanmadan Liquigas Xplane teknesine atladım. Ekiple iyi anlaştık, bana ekibe katılmak için teklifte bulundular. Bir süre daha şansımı zorladım çünkü bir ekipten daha teklif gelmişti. Ancak genç ekibin daha hırslı olacağına inanarak Xplane ekibine katıldım.

Yarış nasıl geçti? Ekip nasıldı?  
Yarış tek kelime ile zordu. Starttan 12 saat sonra hava çok hafifledi. Arada küçük artışlar harici üç gün boyunca çok hafif havalarda yarıştık. 24 saatte 30 mili aşamadığımız oldu. Sonrasında da çok hızlı bir artışla kendimizi fırtınanın içinde bulduk. Yarışın ikinci günü doğum günüme denk geliyordu, yanlış tercihten dolayı kendimizi yarışın başında filonun kuyruğunda bulduk.  Sonraki gece Messina Boğazı’nda ve sonrasında çok doğru kararlar aldık ve bir gecede 100 tekne geçtik. Sabaha karşı Stromboli yanardağının lavlarını seyrederken vardiya devraldığımda hayatta en mutlu anlarımdan birini yaşıyordum.

Sonraki günler 1-2 knot rüzgarlarla akıntıyı kullanıp doğru yelken ve sağanak kovalamakla geçti ta ki Sicilya'nın batısındaki Palermo'ya yaklaşana kadar. O noktada hava her vardiya değişiminde ciddi kuvvet arttırıyordu. Cenova küçültme ve camadanlar arka arkaya geldi. Sicilya'nın 60 mil güneyindeki Pantelleria Adası’na giderken 90-100 TWA ile seyretmek zorunda kaldık. Dalgalar 6-7 metreye ulaşmıştı, kendimizi bir anda hayatta kalma modunda bulduk. Dalgaların büyük olmasının yanında kırık olması en büyük sıkıntıydı. Fırtınanın uzun sürmesi dalgaları oldukça büyütmüştü. Dalgalar yelkenlerde patlamaya başlamıştı derken oldukça küçültülmüş haldeki cenovamız yırtıldı. Fırtına floğu derken iki dakika içinde başka bir dalga üzerimize kırılınca tekne 90 dereceden fazla yattı. Güvertede bulunan iki kişiden biri olarak suya düşerken lifeline bizi kurtardı. Hızla yatan teknede suyun içine giren lumbozlar basınçla patladı ve teknenin içine su dolmaya başladı. Ekibin içeride uyuyan kısmı üstüste ve neredeyse tavanda uyandı. Uykudan suyun içinde kalkınca küçük korku anları yaşandı. Teknedeki her şey her yerde ve sırılsıklamdı. Elektrik arızaları başladı. Skipper'ımız teknenin sugeçirmez bütünlüğünün bozulduğu ve seyir emniyetinin riske girdiğini düşünerek yarışı terk etme kararı aldı. Aynı anda İtalyan sahil güvenliği gemiler dahil herkese en yakın limana girme çağrısı yapıyordu. Yardım çağrılarına yetişilemeyince yarış iptal oldu anonsu bile yapıldı. Biz de Pantelleria Adası’nın güneyine gidip demir attık ve tekneyi toparladık. Keyif 60 ekibini merak ettim ama anonslara bir cevap alamamıştım, bir saat sonra onlar da yanımıza sağ salim demir atınca rahatladım. Arkasından Pantelleria'daki bir balıkçı barınağına sığındık.

Yarışın başlarında tabii birbirimizi çok tanımamamızdan ötürü ciddi görevler üstlenmedim. Fakat stres seviyesi artınca dümen tutma şansım oldu, ekip benim tekne hızlarımdan ve açılarımdan memnun olunca kendi vardiyamda çoğunlukla dümen tuttum kalan zamanlarda da trim ile uğraştım.


Bu deneyim sana ne kazandırdı?
Kişisel olarak değerlendirirsem, bu tahmin ettiğimden çok daha büyük bir macera ve çok daha ciddiyet isteyen bir işmiş. Fırtına esnasında bile daha hızlı gitmeye odaklıydım ancak bunun doğru olmadığını, vitesi doğru yerde küçültmenin ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Onun dışında beslenme ve uyku çok önemli çünkü üçüncü günden sonra ciddi yorgunluk belirtileri başlıyor. Düzgün beslenme ve uyku olmazsa vücut kendini kapatabiliyor. Dalgalar büyüdükten sonra kıç kamaralarda uyurken üste çarpıp geri düşerken uyumak da zorlaşıyor. 

Rolex Middle Sea Race gibi başka yarışlara da katılmayı düşünüyor musun?
Sanırım bu bağımlılık yapıyor. Döner dönmez başka büyük yarışların tarihlerini kontrol ettim. Aslında hedefim tüm klasik açık deniz yarışlarını tamamlamak. Ve bunları tamamlayan en genç Türk yelkenci olmak. Yarışı bitiremedik malesef ama sanırım 600 millik açık deniz yarışına katılan en genç Türk yelkenci oldum. Bunun yanında doublehanded (iki kişilik ekip) yarışmak da çok ilginç geliyor. Bir gün böyle bir yarışa girmeyi de kafaya koydum. Bakalım belki de yolun sonu bizi bir gün Alicante'ye götürür :)

Route du Rhum'da iki günde 12 terk

Filonun lideri Loick Peyron
Pazar günü saat 14:00’te St. Malo’dan start alan 91 teknelik Route du Rhum’da ikinci güne girerken filo daha ilk 36 saatte kelimenin tam anlamıyla darmadağın oldu. Filoda o kadar çok hasar ve terk var ki yazarken yetişmek bile bir hayli zor oldu. 45 knot’a ulaşan havada ve sert deniz koşullarında zorlukla seyir yapan filonun hedefinde Guadeloupe var. Bu arada iyi haberi veren meteoroloji uzmanları havanın biraz daha sakinleşeceğini belirtti.

Daha ilk geceden bir yük gemisine çarpan ve yarışı bırakmak zorunda kalan Thomas Coville skipper’lığındaki Sodebo dün sabah Roscoff Limanı’na ulaştı. Coville burada yüzlerce kişi tarafından karşılandı. Kaza, 31 metrelik trimaran Sodebo’nun daha ilk gece saat 23:30 sularında bir yük gemisine çarpışmasıyla gerçekleşti. Trimaranın skipper’ı Thomas Coville olayı şöyle anlattı:

Thomas Coville Roscoff'ta
“Kendimi bir trafik kazası kurbanı gibi hissediyorum. Sanki motosikletimle bir kamyona çarpmış gibi. Gemi trafik yolunda seyir halindeydim ve oldukça hızlıydım. O akşam pruvamda ufak bir problem vardı ve ben de hızımı artırarak Loick’e (Peyron) ulaşmaya karar verdim. Her şey gayet yolundaydı aslında. Ancak birden motorun alarmı çalmaya başladı. Ve ilginç bir şekilde daha sekiz saat geçmesine rağmen şarj etmem gerekiyordu. Ekranda ise herhangi bir problem görünmüyordu. Hava çok yağmurluydu, sert sağanaklar vardı ve göz gözü görmüyordu. İki yük gemisinin bana doğru yaklaştığını gördüm. Hesaplarıma göre aramızda 2 mil mesafe ve 1,30 dakika vardı. Ben de motoru çalıştırmaya karar verdim. Ancak kafamı kaldırdığımda önümde kocaman siyah  bir duvar gördüm ve çarptım.”

Coville kazadan yara almadan kurtulurken trimaranın pruvasında ciddi hasar meydana geldi.

Bu arada daha ilk 36 saatte filoda çok sayıda hasar ve terk var. Onlarca tekne hasar nedeniyle farklı limanlara sığınırken bir an önce yarışa geri dönebilmek için zamanla yarışıyor. Hasar ve terk listesi o kadar uzundu ki ben buraya sadece terk edenleri yazıyorum.

2 Kasım Pazar:

23:00-Marc Lepesqueux’nun (Class40) salması düştü ve yarışı terk etmek zorunda kaldı.
23:30-François Angoulvant’ın (Class40) salması düştü. Yelkenci helikopterle kurtarıldı.
23:35-Loïc Féquet (Multi50) bir cisime çarptı ve yarışı bıraktı.
23:45-Thomas Coville malum...

3 Kasım Pazartesi

01:45-Thierry Bouchard (Class40) bileğinden yaralandı ve yarışı bırakarak St. Malo’ya doğru yola çıktı.
06:30-Nicolas Troussel (Class40) ayak bileğinden yaralanarak yarışı bıraktı.
07:15- Erik Nigon’un (Multi50) anayelkeni paramparça oldu, yarıştan çekildi.
10:15-Alain Delhumeau’nun (Multi50) direği kırıldı, yarıştan çekildi.
11:15- Vincent Riou (IMOCA 60) yarışı bıraktı.
12:00-Bertrand de Broc’un (IMOCA 60) otopilotu bozuldu, dirseğinden yaralandı ve yarışı terk etti.
14:00-Arnaud Boissières (Class40) yarışı terk etti.
14:19-Pierre Antoine’ın (Multi 50) teknesine yıldırım düştü, gövdenin tam ortasında hasar meydana geldi. Antoine helikopterle kurtarıldı.

Bu arada Ultime sınıfında Banque Populaire VII ile Loick Peyron, IMOCA 60 sınıfında Macif ile François Gabart, Multi 50’de Arkema Region Aquitaine ile Lalou Roucayrol, Class 40’ta Solidaires En Peloton ile Thibaut Vauchel-Camus ve Rhum sınıfında Vento di Sardegna ile Andrea Mura lider durumda.