30 Nisan 2012 Pazartesi

MOD70’lerin ilk okyanus aşırı yarışı: KRYS Ocean Race



Yeni tasarım, 70ft’lik trimaranlar MOD70’lerin ilk okyanus aşırı yarışı temmuz ayında gerçekleştirilecek.  Yarışın startına New York evsahipliği yapacak. Yarışın adı KRYS Ocean Race. Duyurusu geçtiğimiz günlerde New York’ta yapıldı. MOD70’lerin bu ilk okyanus aşırı yarışına katılan isimler oldukça sıkı. Steve Ravussin (Race for Water), Michel Desjoyeaux (Foncia), Sebastien Josse (Edmond de Rothschild Group), Yann Guichard (Spindrift Racing) ve Sidney Gavignet (Oman Sail) 7 Temmuz’da New York’taki start hattında yer alacak, ardından 2.950 millik rotayı katetmek üzere yola çıkacak. Hedef noktası ise Fransa’nın Atlantik kıyısındaki kenti Brest.


Bu açıkdeniz mücadelesinden önce ise beşer yarışçıdan oluşan beş takım sembolik bir yarış yapacak. Takımlar 2 Temmuz’da Newport’tan start alacak, 120 millik rotayı katettikten sonra New York’a ulaşacak. 5 Temmuz’da Hudson Nehri’nde hız denemeleri yapacak. 7 Temmuz’da da KRYS Ocean Race için Atlantik’e doğru yelken basacak. Takımların 13-14 Temmuz’da Brest’e varması bekleniyor.


Multi One Design 70’lerin (MOD70) henüz üç yıllık bir geçmişi var. 2009 yılında Marco Simeoni, Steve Ravusin ve Franck David isimli üç girişimci ve yelkenci tarafından hayata geçti. İlham kaynağı Open 60 trimaran ORMA’ydı. Ancak çok da uzun olmayan bu geçmişine sağmen kısa sürede ünlü yelkenciler  bu sınıfa ilgi göstermeye başladı. İlk olarak 2010 yılında Fransız yıldız yelkenci Michel Desjoyeaux bir MOD70 aldı ve Foncia ismini verdi. Ardından sırasıyla Sebastien Josse (Groupe Edmond de Rothschild), Roland Jourdain (Véolia Environnement), Sidney Gavignet (Oman Sail), Yann Guichard (Spindrift Racing) ve Jean-Pierre Dick (Paprec-Virbac) filoya katıldı. Halen dünyada yedi tane MOD70 bulunuyor.  Yukarıda saydıklarımızın dışında bir tekne daha var ancak henüz skipper’ı ve ekibi açıklanmadı.


70ft’lik trimaranın ilk sahiplerinden Michel Desjoyeaux bu sınıfın çokgövdelilere yeni bir heyecan kattığını söylüyor: “2006’da Vendee Globe’a katılmak için çokgövdelilerden ayrılmak zorunda kalmıştım. Geri dönmek için de bir sebep bekliyordum. Ancak ORMA sınıfı yok olmuştu. MOD70’in doğuşuyla çokgövdelilerde yeni bir başlangıç oldu. Bu tek tip tekneler daha dayanıklı ve daha basit. Yarışın başlamasını heyecanla bekliyorum.”

Bu arada MOD70’ler Eylül 2012’de de Avrupa Turu yarışlarına başlayacak. Program henüz netleşmese de ilk açıklamalara göre ekipler İtalya, Fransa, Portekiz, İrlanda ve Almanya’da koyiçi yarışlar yapacak.


Bir MOD70'in üzerinde hayat nasıl olur merak ediyorsanız yarış için antrenmanlarını sürdüren Oman Sail'in aşağıdaki videosunu izleyebilirsiniz.



29 Nisan 2012 Pazar

Yarışta trajik kaza




Bu kez tatsız bir haber. ABD’de bu yıl 65’incisi düzenlenen Lexus Newport to Enseneda Yarışı’ndan. Yarış için 213 tekne Cuma günü öğle saatlerinde Newport Beach’ten start aldı. Her şey yolunda giderken yarışan teknelerden biri, Hunter 376 Agean, cumartesi öğle saatlerinde yarış takip sisteminde görünmemeye başladı. Olaydan bir süre sonra Meksika sınırı yakınlarında üç ceset ve hasar görmüş halde Aegean bulundu. Bulunan cesetler yarış ekibine aitti ancak kimlikleri belirlenemedi. Yarışa tahminen yedi kişi olarak yarışa başlayan ekipten üçünün cesedi ise hala kayıp. Sahil Güvenlik kayıp yarışçıları aramaya devam ediyor.

Arama çalışmaları ve soruşturma devam ediyor. Polisin yaptığı açıklamaya göre Aegean yüksek ihtimalle 37ft’ten büyük bir tekne ya da gemiyle çarpıştı. Teknenin rotası ticari ve askeri gemilerin yoğun olarak geçtiği bir geçiş yolu üzerindeydi. Ancak işin ilginç yanı, kayıtlara göre tekneden son sinyal alındığında civarından geçen büyük bir gemi yoktu.

Yarış komitesinin açıklamasına göre ise bu yıl yarışa yedinci kez katılan Aegean, yeni ve donanımlı bir tekne, ekip de oldukça deneyimliydi. Büyük bir şirketin sahibi olan dümenci Theo Mavromatis aynı zamanda teknenin sahibiydi. Mavromatis ve ekibi 2011 ve 2009 yarışlarını birincilikle bitirmişti. Yarış esnasında hava şartları da normalden daha hafifti. 

27 Nisan 2012 Cuma

American Express Bosphorus Cup’a son bir ay



Yelkencilerin her yıl merakla beklediği en önemli yarışlardan Bosphorus Cup’ın 11’incisine yaklaşık bir ay kaldı. 10 yıldır Shop&Miles adıyla düzenlenen Bosphorus Cup, bu yıldan itibaren American Express adıyla düzenlenecek biliyorsunuz. Yarışın programı açıklandı. Buna göre American Express Bosphorus Cup 2012, 31 Mayıs Perşembe günü saat 16:30’da antrenman yarışıyla başlayacak. İlk iki resmi yarış bir sonraki gün Caddebostan parkurunda yapılacak. Görkemli boğaz yarışı ise 2 Haziran Cumartesi günü gerçekleşecek, 3 Haziran Pazar günü de son yarışlarla tamamlanacak.

Bu yıl Bosphorus Cup için bir tanıtım filmi de çekildi. Filmde şahane görüntüler var, ben çok beğendim. Bu arada tanıtım film uluslarası bloglarda ve haber sitelerinde de yayınlanmaya başladı. Sürekli takip ettiğim www.xssailing.com da filme yer verdi. 

Filmi merak edenler... Buradan izleyebilirsiniz. Yarışla ilgili en yeni bilgileri de www.bosphoruscup.org adresinden takip edebilirsiniz.


26 Nisan 2012 Perşembe

Bora Güları’dan Melges 24 zaferi


Bizler Bora Güları’yı aslında 2009 Foiler Moth Dünya Şampiyonu olarak biliyoruz. İstanbul’da doğan ancak yıllardır ABD’de yaşayan başarılı Türk yelkenci aynı zamanda 30.5 knot’la moth sınıfının hız rekorunun da sahibi. Bora, dünyanın en tanınan İngiliz yelkencilik dergilerinden Seahorse’a kapak bile olmuştu.


Bora’dan bir başarı haberi daha geldi. Ancak bu kez moth sınıfında değil Melges 24’te. Geçtiğimiz günlerde (19-22 Nisan) South Carolina eyaletinin Atlantik kıyısındaki Charleston kentinde düzenlenen bir yarış haftası vardı, Sperry Top Sider Charleston Race Week.

Dört gün süren yarış haftasına 260 tekne, yaklaşık 2000 yarışçı katıldı; Ultimate 20’den J24’e, Viper 640’tan Melges 24’e kadar 18 sınıfta yarışlar yapıldı. Toplam 33 teknenin yarıştığı Melges 24 sınıfının birincisi ise Bora Güları’nın takımı West Marine Rigging/New England Ropes oldu.

Bora Güları (soldan ikinci) ve ekibi.
Regatta kapsamında yapılan Melges 24 Gold Cup yarışlarında, geçen yılın birincisi Kristen Lane dümenciliğindeki Brick House 812 takımıyla büyük mücadele yaşayan Güları ve takımı final yarışında birinciliği elde etti ve böylece ilk Melges 24 Gold Cup’ını kazandı. Bu, Güları’nın Melges 24 sınıfında Ocak ayından bu yana üçüncü önemli yarışıydı. Avustralyalı yelkenci Jeremy Wilmot taktisyenliğindeki ekibin diğer üyeleri de oldukça iddialı. Takım, ABD’nin madalyalı solo yarışçılarından Brad Funk, İki kez ABD çok gövdeli şampiyonluğunu elde eden John Casey ve başarılı centerboard yarışçılarından Meredith Nordhem’den oluşuyor.

Türkiye’de doğan, henüz bir yaşındayken ailesinin işi nedeniyle ABD’ye giden Bora, aslında bir havacılık ve uzay mühendisi.

25 Nisan 2012 Çarşamba

Maitre CoQ’a yeni direk



Vendee Globe antrenman yarışları sırasında direği kırılan Maitre CoQ’a yeni bir direk takılmasına karar verildi. Maitre CoQ’un direği Arcachon açıklarında 25kt havada seyrederken kırılmıştı. 2008-2009 Vendee Globe’unda Foncia adıyla yarışan ve Micheal Desjoyeaux’a birincilik kazandıran teknenin direğinin daha antrenman yarışında kırılması şaşkınlıkla karşılanmıştı. Uzun süren karar sürecinden sonra eski direğin tamir edilmesi yerine yeni bir direğin yapılmasına karar verildi. Skipper Jeremie Beyou, alınan karardan memnun. Özetle “her şerde bir hayır vardır” diyen Beyou şunları söyledi:

“Aslında bu kaza iyi bile oldu. Yeni direk eskisine göre daha hafif, daha güvenli ve sağlam olacak. Böylece teknenin performansı daha da iyi olacak. Yeni direk inşa edilmeye başlandı bile.”

Direğin Ağustos ayında tamamlanması bekleniyor.


24 Nisan 2012 Salı

Volvo Ocean Race’te hedef Ticaret Rüzgarları



Volvo Ocean Race’in toplam 39 bin millik rotasının yüzde 70’ini tamamlayan beş takım, Pazar günü Itajai’den start aldı. Limanı ilk terk eden takım Puma’ydı. İlk gece 20kt civarı havada seyreden filo ardından rüzgarın zayıflamasıyla yavaşladı. Bu kez takımlarda sinir harbi başladı. Her takım farklı taktik denemek üzere harekete geçti ve filo ikiye ayrıldı. Camper ve Abu Dhabi kıyıya yakın bir şekilde, pruvasını kuzeye doğru çevirirken diğer üç takım Groupama, Telefonica ve Puma da doğuya doğru yöneldi. 


Filonun lideri son 24 saattir Camper. Onu hemen arkasından Abu Dhabi takip ediyor. Halen hafif rüzgarda ortalama 7kt hızla seyrediyorlar. Puma’nın skipper’ı Chris Nicholson. “Abu Dhabi’yle aramızda çok kısa bir mesafe var. Hızımız neredeyse aynı. Bu rekabetçi durumdan her iki takımın da zevk aldığını düşünüyorum. Önümüzdeki 4-5 gün çok değişken olacak. Bu durum liderlikte de büyük değişikliklere neden olacaktır” dedi.

Takımların, önümüzdeki iki gün boyunca bu havada seyretmeye devam etmesi bekleniyor. Filonun hedefi bir an önce onlara hız kazandıracak Ticaret Rüzgarları’nı yakalamak. İlk yakalayan takım avantajlı duruma geçecek.

23 Nisan 2012 Pazartesi

TP52’ler Türkiye’ye de uğrar mı?



Takip edenler bilir. TP52’lerin boy gösterdiği, Akdeniz’in rekabetçi ve gözde yarışlarından Audi MedCup geçtiğimiz yıl iptal edilmişti. Gerekçe yine ekonomik krizdi. Audi sponsorluğunu çekmiş, katılım yetersiz kalmıştı.

Bu durumun üzerinden bir yıla yakın bir süre geçti ve TP52’ciler kıpırdanmaya başladı. Ve nihayet geçen gün haberi geldi. Habere göre sınıfın en ünlü tekneleri Quantum Racing (ABD), Ran (İsveç), Audi Azzurra Sailing Team (İtalya), Gladiator (İngiltere) and Audi Sailing Team powered by ALL4ONE (Almanya/Fransa) yeni bir yarış için işbirliğine gitti. Girişimin fikir babaları TP52 sınıfının en önemli isimleri Niklas Zennström, Doug DeVos ve Alberto Roemmers. Adı da The Super 52 Series.


İlk yarışın tarihi belirlendi bile. 23-27 Mayıs tarihlerinde Barcelona’da yapılacak  Trofeo Conde de Godo kapsamında ilk mücadelelerini verecekler. Dört gündür devam eden Mapfre Palma Vela Regatta’daki çıkışıyla dikkatleri üzerine çeken yeni Audi Azzurra Sailing Team’in dümencisi Guillermo Parada, bu yeni işbirliğinin kendisini çok heyecanlandırdığını söyleyerek, “Serinin yarış dünyasına yeni bir heyecan ve değer katacağına eminim” dedi.

The 52 Super Series’in bu seneki takvimi belli. İlk yıl sadece Avrupa’daki trofelerde yapılacak. Ancak önümüzdeki yıllarda Avrupa dışındaki regattalara da dahil olacak. Hatta gelen bilgilere göre serinin öncüleri –bölgede yelken konusundaki atılımları fark etmiş olacaklar ki- 2013’te Ortadoğu’yu hedefliyor. Belki birileri el atar da Türkiye’ye de uğrarlar.

The 52 Super Series’in 2012 takvimi şöyle:

Trofeo Conde de Godo, Barcelona, 23-27 Mayıs
Sardinia Cup, Porto Cervo, 11-17 Haziran
Royal Cup, Palma, 10-14 Temmuz
Copa del Rey, Palma, 16-21 Temmuz
Valencia Cup, Valencia, 16-23 Eylül

21 Nisan 2012 Cumartesi

Bir VOR70'in balonu suya değerse

Volvo Ocean Race’te heyecan dozajı artıyor



Volvo Ocean Race’te birkaç saat önce sona eren koyiçi yarışının kazananı Groupama oldu. Franck Cammas ve adamlarının bu başarısı yarışta heyecanın dozunu artırdı çünkü Fransız takım, aldıkları altı puanla lider Telefonica’yla puan farkını 16’ya düşürdü.

Güney Okyanusu’nun azgın denizlerinde ciddi hasarlar alan beş tekne zamana karşı yarışını tamamladı ve tüm bakım onarımlarını bitirdikten sonra altıncı ayak öncesi koyiçi yarışını yapmak üzere Itajai’deki start hattında yerlerini aldı. Gökyüzünde fırtına bulutlarının görülmesi üzerine start 10 dakika gecikmeyle verildi. Ardından beş takım yaklaşık 10kt’lık havada start aldı. 46 dakika 27 saniye sonra finişe ilk ulaşan takım Groupama oldu. Onu takip eden takım sadece 45 saniye farkla Camper'dı. Ardından Puma start hattını geçti.


 Yarışı birincilikle bitiren Groupama böylece hanesine altı puan daha ekledi ve overall lideri Telefonica’yla arasındaki puan farkını 16’ya düşürdü. Yarışın ardından konuşan Cammas “Çok mutluyum çünkü bugün, Alicante’den bu yana koy içi yarışlarda ciddi bir ilerleme kaydettiğimizi gördük. Ayrıca kazanabileceğimizi gösterdik.”

Beş takım yarışın altıncı ayağını tamamlamak üzere yarın Miami’ye doğru yola çıkacak. Takımları 4.800 millik bir rota bekliyor. Bu ayakta da yer almayan Team Sanya, yedinci ayakta filoya katılacak.


 Bugünkü yarışın ardından puan durumu şöyle:
 
1. Team Telefonica 149 puan
2. Groupama Sailing Team 133 puan
3. CAMPER with Emirates Team New Zealand  124 puan
4. PUMA Ocean Racing powered by BERG 117 puan
5. Abu Dhabi Ocean Racing 58 puan
6. Team Sanya 25 puan

Fotoğraflar: Ian Roman 

Extreme’de şimdi sıra İstanbul’da



Extreme Sailing Series’in Çin’in Qindao kentinde devam eden ikinci ayağı dün tamamlandı. İkinci ayağın lideri Leigh McMillan ve takımı The Wave Muscat oldu. İkinci sırada Red Bull Sailing Team oldu. Takım böylece 2011’in Umman ayağından beri ilk kez podyum gördü. Üçüncü sırada ise Groupe Edmond de Rotschild yer aldı. Dört gün süren etkinlikte 29 yarış yapıldı, yaklaşık 55 bin kişi izledi. 


Son gün yarışlarında ilk mücadeleden itibaren ilk sırada yer alan The Wave Muscat, gün boyu liderliğini sürdürdü. Leigh McMilllan, birinci ayakta da ikinci olduklarını hatırlatarak “İlk iki ayakta podyuma çıkmamız harika. Açıkçası bu ayakta kazanabileceğimizi pek düşünmüyorduk. Çünkü Red Bull Sailing Team çok iyi bir performans gösterdi. Aramızda çok sıkı ve zorlu  bir mücadele yaşandı. 


Bu arada seride ilk  kez bu ayakta boy gösteren bir takım da vardı: China Team. 25 yaşındaki Yeni Zelandalı Phil Robertson’un dümeninde yer aldığı takımda biri kadın iki Çinli yelkenci de yer alıyor. İlk X40 yarış deneyimlerini değerlendiren Robertson, “İlk yarış bizim için gerçek bir  meydan okumaydı. Bu yarışta öğrendiğimiz en önemli şey tekneleri nasıl daha da  hızlı kullanabileceğimiz oldu. Özellikle son gün yarışında bu konuda daha iyiye gittiğimizi gördüm. Yarışlar umduğumuzdan iyi geçti. Bizim için yeni bir adım ve farklı bir deneyim.
 
Extreme Sailing Series’de şimdi sıra İstanbul’da. Yarışlar 7-10 Haziran arasında yapılacak. Geçen yıl Haliç’te kurulan parkurun yeri bu kez Ahırkapı olacak. İstanbul ayağıyla ilgili detayları ilerleyen zamanlarda aktaracağım.

20 Nisan 2012 Cuma

Herkes yarış derdinde, arkadaki can...



Teknenin üstündeyken hele bir de hava kuvvetliyken nereden ne geleceği belli olmaz. Ayakları sağlam basmak gerek. Bu kare de Mapfre Palma Vela Regatta’dan. Gördüğümüz tekne meşhur TP52’lerden Audi Azzura. Teknede herkes ağırlık yapma ve finişe ilk ulaşma, arkadaki de can havliyle kendini kurtarma derdinde. Fotoğrafın devamını göremiyoruz ama denize yarışçı düştüne dair haber olmadığına göre kendini kurtarmış. Regattaya gelirsek... Yarışlar 18’inde başladı, yarın sona erecek. Maksi ve TP52’lerden tutun da Soto40, J80 ve klasiklere kadar toplam 15 sınıfta yapılıyor yarışlar. 16 ülkeden 115 tekne her gün mücadele ediyor. İki gündür ortalama 20’lerde esen hava sayesinde ortaya işte bu müthiş kareler çıkmış. 


18 Nisan 2012 Çarşamba

Liz Wardley: “Sponsorum tarafından kandırıldım”



Vendee Globe cephesinden sevimsiz bir haber var. Şubat ayında duyurmuştum. Papua Yeni Gineli 32 yaşındaki yelkenci Liz Wardley bir sponsorla anlaşma yapmış ve 10 Kasım’da start alacak Vendee Globe’a katılımı kesinleşmişti. Sponsorun ismi açıklanmamıştı, tek söylenen bir Fransız markası olduğuydu. Ancak dün konuyla ilgili can sıkıcı haberler geldi. Buna göre yarışın katılımı kesinleşen iki kadın yarışçısından biri olan Wardley sponsoruyla sözleşmesini feshetmişti. Wardley bu durumu Twitter hesabında da “No Vendee Globe... for the moment” cümlesiyle duyurdu.

En başından beri projeyle ilgili ciddi şüphelerinin olduğunu söyleyen Wardley sözleşmeyi feshetme gerekçesini şu sözlerle anlattı:

“Sponsorum söz verdiği halde hiçbir şekilde ödeme yapmadı. Teknemi almamı sağlayacak ilk ödemeyi iki aydır bekletiyordu. Her seferinde bir mazereti vardı. İki aydır hiç bir ilerleme olmayınca sözleşmeyi feshetmeye karar verdim. Kandırıldım ve bu adaletsizlik karşısında çok sinirliyim. 2009’da dünyanın etrafını dönme denemem sırasında direğim kırıldığında da aynı şeyleri hissetmiştim. Direğiniz kırıldığında da yapacağınız bir şey yoktur ve kendinizi suçlarsınız, çok kızarsınız. Ancak bu, oyunun bir parçasıdır. Burada ise bir dalavere söz konusu.

Fakat bu hiçbir şeyin sonu değil. Daha önümde yedi ay var. Bu süre içerisinde bir yandan hazırlık seyirlerimi tamamlarken bir yandan da yeni bir sponsor bulmak için elimden geleni yapacağım.”

17 Nisan 2012 Salı

Itajai’de zamana karşı yarış



Her anı heyecanla izlenen Volvo Ocean Race’in beşinci ayağı, bugün Camper’ın da finişe ulaşmasıyla tamamlandı. Gövdesindeki hasarın tamir edilmesi için yarışa Şili’de ara vermek zorunda kalan Camper, büyük bir azimle beşinci ayağı tamamlayarak 15 puan kazanmış oldu. Takımın dümencisi Chris Nicholson, “Kazandığımız bu 15 puan bizim için çok değerli. Ancak esas sonucu Galway’de yarışı bitirdiğimizde göreceğiz” dedi. Ayağı geç tamamlayan takımın, teknelerini bir sonraki ayağa hazırlamaları için sadece üç günü var. 



Itajai molası her ne kadar öncekilere göre daha uzun bir mola olsa da ekipler Güney Okyanusu’nun azgın sularında hasar gören teknelerini bir sonraki ayağa hazırlamak için son güçleriyle çalışıyor. Ayağı ikinci sırada tamamlayan Telefonica da nihayet suya indi. Kıyı ekibini en çok yoran konu pruvadaki hasar oldu. Gelen bilgiye göre pruvadaki hasar hala tamamiyle tamir edilemedi. Ekipten Pepe Ribes,  “Tekne aslında gayet iyi durumda. Her şeyi defalarca kontrol ettik. Açıkçası Auckland’da böyle bir fırsatımız olmamıştı. Ekibimiz gece gündüz çalıştı ve çok iyi bir iş çıkardı. Cumartesi günü tekne her şeyiyle yarışa hazır hale gelecek” dedi.

Bu arada Telefonica ekibinden bir haber de, geçtiğimiz sene ISAF tarafından “Yılın En İyi Yelkencileri” seçilen Iker Martinez ve Xabi Fernandes’le ilgili. İspanyol Kraliyet Yelken Federasyonu bugün, yıllardır yarışlarda omuz omuza mücadele veren ikilinin 2012 Londra Olimpiyatları’nda ülkelerini üçüncü kez 49er sınıfında temsil etmeye hak kazandığını açıkladı.


Abu Dhabi ise zamanla yarışıyor. Gövdesindeki hasar nedeniyle beşinci ayağı tamamlayamayan takım, Şili’den gemiyle yola çıkan tekneleri Azzam’ın bir an önce tamir edilmesi için ekibe konusunda uzman dört yeni görevli ekledi. Ekip çalışmalarına daha tekne gemideyken başladı. Takımın Direktörü Jamie Boag, zamanlarını en verimli şekilde kullanmak için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını söyledi.

Finişe yaklaşırken direğini kıran Groupama’nın kıyı ekibi de Hollanda’dan uçakla gelen ve monte edilen yeni direğin üzerinde son işlerini tamamlıyor. Tekne bugün yeni direğiyle deneme seyrine çıktı.

Sanya dışındaki beş takım Cumartesi günü yapılacak limaniçi yarışın ardından Pazar günü altıncı ayağı tamamlamak üzere Miami’ye doğru yola çıkacak. Sanya, yarışa yedinci ayaktan itibaren dahil olacak.

15 Nisan 2012 Pazar

ACWS Napoli ayağının galibi Luna Rossa


America’s Cup World Series’in (ACWS) 11 Nisan’dan bu yana devam eden Napoli ayağı az önce sonuçlanan filo yarışıyla tamamlandı. 2012 sezonunun ilk ayağının şampiyonu Chris Draper dümenciliğindeki İtalyan Luna Rossa takımı oldu.
Filo yarışı NTV Spor’da Can Ergün’ün yorumuyla canlı yayınlandı. 10-12kt civarı yağmurlu ve hafif havada yapılan ve çok da heyecanlı görüntülerin yaşanmadığı yarışta 50 puan toplayan Luna Rossa’nın Piranha'sı, açık ara finiş hattına ulaşan takım oldu. Onu Oracle Spithill ve Terry Hutchinson’lı Artemis takip etti.  
Final günü ilk önce 500 metre hız rekoru denemeleriyle başladı. Yarışın bu bölümünde 47,56 saniyeyle Oracle Racing Bundock birinciliği elde etti. Ardından yapılan match race’in birincisi ise Artemis Racing oldu. Son olarak filo yarışları gerçekleştirildi ve serinin final yarışında birinciliği, kendi memleketinde Luna Rossa-Piranha elde etti.
Bu arada bugünkü havanın aksine dün 30kt civarı sert rüzgar ve kötü deniz koşulları nedeniyle yarışlara ara verilmişti. Yarış yönetimi, geçtiğimiz yaz serinin başlamasından bu yana ilk kez böyle bir karara varmıştı. Karar yarışçılar tarafından da olumlu karşılanmıştı.
Bir sonraki ayak 15-20 Mayıs'ta Venedik'te.

14 Nisan 2012 Cumartesi

İstanbul’un şanssız yelken festivali

Yarışçılar ve Tekne Tutkunları buluşmadan az önce
 (Başarısız bir fotoğrafçıyım maalesef)

İki yıl önce farklı bir sponsorla yapılmıştı buna benzer bir organizasyon. Bebek Parkı’nda festival alanı oluşturulmuş, biz de Boğaz’da yarışmıştık. Yarış bitip tekneleri marinaya bağladıktan sonra servis teknesiyle festival alanına ulaştığımızda daha karaya inmeden uğurlanmıştık organizasyon görevlileri tarafından. Çünkü biz yoldayken fırtına kopmuş festival alanı darma duman olmuştu. Bir kahve bile içemeden aynı tekneyle geri dönmüştük.
Bugün saat 12:00’de yine Bebek önünde toplandık BMW Bosphorus Sailing Fest’te start almak için. Amaç hani şu Borcalona Regatta’da çekilen, yüzlerce yelkenlinin biraraya geldiği meşhur karenin bir benzerini yaratmaktı. Yarışa 105 tekne kayıt yaptırmıştı, çoğunluğunu Tekne Tutkunları sınıfı oluşturuyordu. Hiç yarışmayan tekneler bile bu organizasyona destek vermek için parkura gelmişti. Yarış sınıfları Bebek’ten start alacak, Tekne Tutkunları da Büyükdere’den başlayıp Bebek’e ulaşacaktı.
Sezonun ilk Boğaz yarışını yapmanın heyecanıyla tam saatinde 10 civarı havada orsa start aldık. Raporun aksine hava kuru, hatta hafiften güneşliydi. Alan dar olunca start da heyecanlı oldu, “yol ver” bağırışları yankılandı teknelerden. Ardından tüm takımlar balon bastı. Balon kavançayla bir Anadolu  bir Avrupa kıyısı ilerlerken tam olmasa da hedeflenen fotoğrafa yakın bir kare Tarabya açıklarında yakalandı. Yani balonla kuzeye doğru ilerleyen Yarış sınıfı ile orsa seyirle güneye inen Tekne Tutkunları karşılaştığında. Dönüşe geçtiğimizde bastıran ve bir daha da dinmeyen yağmur hepimizi sırılsıklam yaptı. Biz göremedik ama muhtemelen yine festival alanını da darma duman etti.
Organizasyonun adı Yelken Festivali. Ancak iki organizasyonda da gördüğümüz kadarıyla festival havasını sadece karadakiler yaşayabiliyor. Yarışçılar –dedik ya organizasyonun şanssızlığından- hem yağmur ve fırtına, hem teknelerini Bebek’e bağlayıp karaya çıkma gibi bir şansı olmadığından festivalin sadece yarış kısmını tadabiliyor.
Turquoise ekibi olarak bizim festivalimiz şakır şakır yağmur altında marinaya doğru motorla ilerlerken içeride içtiğimiz sıcacık kahve ve kurabiye eşliğinde oldu. Bir yandan da kurumaya çalışarak ve organizasyonun verdiği beyaz şık mont ve şapkalarla fotoğraf makinesine pozlar vererek.
Yarışçılar olarak bir kez daha festival alanına ulaşamadık. Hoş, yarışçıların birçoğunun bu konuyu pek de kafasına taktığını sanmıyorum. Ama yarıştan sonra yelkencilerle, etkinlik alanında toplanan konuya meraklı insanların biraraya  gelebileceği gerçek bir festival ortamı olsa daha iyi olmaz mıydı? Bu benim naçizane görüşüm…
Editörün notu: Yarış süresince başüstünde görevimi sürdürmeye çalıştığımdan maalesef fotoğraf çekemedim. Affola…


Dalga, sticker'ı parçalayınca...

Köprü altından geçilir de fotoğraf çekilmez mi...

Islandıktan sonra ısınmak gerek


Montun kolundaki, denizci alfabesiyle yazılmış
BMW yazısını pek sevdik.

Tamamı olmasa da ekip hatırası

13 Nisan 2012 Cuma

Juan K.: “İyi tasarımlarla kötüleri aynı kefeye koymayın”


Geçtiğimiz günlerde Volvo Ocean CEO’su Knut Frostad'ın teknelerde ardı ardına yaşanan hasarlar  üzerine yaptığı sert açıklamanın üzerine, yarışta üç tasarımı yer alan (Telefonica, Puma ve Groupama) Arjantinli ünlü tasarımcı Juan Kouyoumdjian da patladı. Juan K. özetle şunları söyledi:

“Hepimizin kabul ettiği gibi yarıştaki tüm teknelerde ciddi hasarlar meydana geldi. Bu durum bence de kabul edilemez ve gelecek yarışlar için mutlaka bir şeyler yapılması gerekiyor. Hasarların neden kaynaklandığını anlamak çok önemli. Ancak bunu yaparken başarılı işlerle, başarısız olduğu açıkça görülen diğerlerini aynı kefeye koymak büyük bir adaletsizlik.

VOR70’in ilk jenerasyonlarından iki tasarımımız ABN AMRO 1 ve ABN AMRO 2 tekneleriyle 2005-2006 Volvo Ocean Race’inde iki başarı elde ettik. Birincisi ABN AMRO 1’in yarışı birincilikle bitirmesi, diğeri her iki teknenin de ciddi bir problem yaşamadan dünya turunu tamamlaması. Ancak aynı yarışta bir teknenin batması ve diğerlerinde ciddi hasarlar meydana gelmesi bu başarımızı gölgelemişti. Bu problemler nedeniyle tüm tekneler aynı şekilde değerlendirilmiş ve bazı yarış kuralları değişmişti. O zaman yaşanan bu genellemenin şimdi de yapıldığını görüyorum. Dolayısıyla bazı noktalara dikkat çekme gerekliliği görüyorum.


·       Bir VOR70, kesinlikle hasar meydana gelmesi için inşa edilmemiştir. Aslına bakarsanız dünyanın etrafını dolaşması amacıyla inşa edilen tüm tekneler için aynı şey geçerli. Hasarların oluşumu daha çok mürettebatın elinde.
·       Puma beşinci ayağı ciddi yapısal bir sorun yaşamadan tamamladı. Bu da mürettebatın deneyimi ve başarısı sayesinde oldu.
·       Telefonica ikinci ve beşinci ayağı gövdesinde delaminasyonla tamamladı. Bu aslında böylesine ağır bir yarışın doğal sonucu.
·       Telefonica, çok da gerekli olmamasına rağmen Cape Horn’da pit stop yaptı. Ancak bu tamamen stratejik bir karardı. Amaç ayakta üçüncülüğü garantilemekti.
·       Groupama, talihsiz bir şekilde direklerinin kırılmasına rağmen mükemmel bir şekilde yönetildi ve Brezilya’ya kadar başka bir sorun yaşamadan yelkenle ulaşmayı başardı.

Sonuç olarak donanımda niye bu kadar problem yaşandığını anlamaya odaklanmalıyız. Ancak bunu yaparken başarılı tasarımlarla, diğerlerinin aynı kefeye konulmamasını rica ederim.

Bir VOR70 direği Boeing 747'ye sığar mı?


Bahsettiğimiz öyle böyle bir direk değil. Tam 31,5 metre uzunluğunda. Bildiğiniz üzere Groupama Volvo Ocean Race'in beşinci ayağının finişine yaklaşırken direğini kırıvermişti. Ekip de direği geçici yöntemlerle idareten tamir etmiş adını da “home made mast” (ev yapımı direk) koymuştu. Takımın yeni direği geçtiğimiz günlerde Brezilya’ya ulaştı. Hem de gemiyle değil bir Boeing 747’yle. Aşağıdaki fotoğraflar her zaman görülebilecek cinsten değil. Bir “Open 70’in direği uçağa nasıl yüklenir”in kareleri.